18 Sex Hikayeleri, 18 Sevişme, Sex Hikayeleri, Porno Hikayeler

bahçeşehir escort bahçeşehir escort

Anasayfa

Türk sex hikayeleri

Aile Xx Chudai Kahani ̵ Xx Family Kahani, Hintçe Seks Hikayesi

Aile Xx Chudai Kahani ̵ Xx Family Kahani, Hintçe Seks Hikayesi

Family Xx Chudai Kahani ̵ Xx Aile Hikayesi, Hint Seks Hikayesi

Eşim ve Divya’nın el işleri

Benim adım Rajver, evim Bihar ve şu anda Indore’da yaşıyorum.

Bu hikaye Bangalore’da mühendislik yaparken başladı, orada Athiya adında bir kızla tanıştım, o zamanlar 20 yaşındaydım ve o da 19 yaşındaydı. Çok güzel ve tatlıydı.

Birkaç gün içinde birbirimize aşık olduk, ikimiz de evlenmek istiyorduk, ailem kabul eti ama onun aile üyeleri kabul etmedi, sonra aynı dönemde erkek kardeşim olan Daha önce Indore’da çalışıyordu, BPSC’de iş buldu ve bir blokta CO oldu.
Athiya’nın ailesi bunu öğrenince evliliği kabul etiler. Kursumu bitirince Indore’da da iş buldum.Çalışmaya başladığım Indore’da 3BHK evim var.
6 ay sonra evlenmek üzereydik herkes çok mutluydu anem ve erkek kardeşim Athiya’yı çok seviyordu yengem biraz gururlu ağabeyimle evlenmişti o zamanlar erkek kardeşim indore’da çalışıyordu o çok güzel yani o Güzelik gururlu ama Athiya ondan daha güzel.

Kayınbiraderim beni kardeşiyle evlendirmek istedi ama burada kendi kızımı görünce yengem kıskançlıktan Athiya’yı görmeye gitmedi. , Ben de anem, kardeşim, babam ve evdeki herkese kimsenin ona fotoğrafı bile göstermeyeceği söylendi, o gururla yaşardı, o yüzden hiç sormadı.

Athiya’nın ailesi bir kazada öldüğünde artık evliliğimize 4 ay kalmıştı.
Bir sonraki uçakla Bangalore’ye gitim ve oradan köylerinden birine ulaştım. O sırada Athiya 20, erkek kardeşi 17 ve kız kardeşi Nithiya sadece 15 yaşındaydı.
Hepsi yetim kalmıştı.Birkaç gün orada kaldım.Athiya’nın amcası olduğunu,Athiya’nın babasının ölümünden sonra yavaş yavaş anladım.Her iş oğluna gitmeli, kendisi almaya hazırlanıyordu.Babası Bengaluru’da devlet memuruydu.
Athiya’nın erkek kardeşi küçüktü, hiçbir şey anlayamıyordu.

Athiya’nın erkek kardeşi adına yapılan tüm belgeleri koştum ve aldım. Mezun olunca yaparsın.

Orada tüm işleri bitirip Indore’a geldim, bir süre sonra Athiya amcasının ve birçok akrabamın beni rahatsız etiğini söyledi, bunun iş yüzünden olduğunu anladım. Şirketimden rica etikten sonra sadece 1 yılığına Bangalore’a gitim, herkes geldi, herkese derslerine odaklansınlar ki üzüntüden çıksınlar dedim.
Bangalore’da Athiya ve kız kardeşinin bir odada, ben ve erkek kardeşinin de bir odada kaldığı 2BHK’lık bir daire tutum.
Bir yıl sonra anesi hemen evlen dedi.
Burada Athiya’nın akrabaları, evliliğin gerçekleşmesine izin vermek istemediler ve şimdi de mülk için onu taciz etmeye başladılar.

Şimdi üçüyle birlikte Bihar’daki evime döndüm ve orada, Ghom Dham’da evlendim.

Evlendikten sonra balayında odama gitiğimde yengem Athiya’nın güzeliğini kıskandı.
Odaya gitim, Athiya odadaki yatağın üzerinde oturuyordu, Divya ve Nithiya odayı dekore etmiş ve çiçekler ekiyorlardı, bazı kız kardeşlerim ve yengem de Athiya’nın etrafında oturuyorlardı.
Ben: Şimdi çıkaralım.
Divya: (Gülüyor) Şimdi niye gitin, bak ben senin işini yapıyorum.

Divya, anemin bir arkadaşının kızı, babası Divya küçüken, anesi ise 13-14 yaşında vefat etmiş, benden 2 yaş küçük. anem, babam ve erkek kardeşim evimizde kalıyor ve ben onu çok seviyorum.

Ben: (baldızına sert bir ses tonuyla) ve Divya karımı görünce kıskanıyorlar.
Divya, onunla değil baldızıyla konuştuğumu anladı.
Divya: Neden ben?Düşmanların yanacak.
Baldızı ayaklarını yere vurarak uzaklaştı.

Bir süre sonra herkes giti ve Divya kapıdan bana bir paket prezervatif atı.
Divya: (Gülerek) Buyur yengeni gücendirdin o vermiyorsa ben veririm.

Kapıyı kapatıp yatağın üzerine oturuyorum.
Utangaç olduğu için Athiya’nın peçesini kaldırdım, yüzünü kaldırdım ve gözlerinin içine baktım.

Şimdi elini tut ve öp, şimdi elini öpüyorum, gidip yanağından öpüyorum.
Utanmıştı, şimdi yüzünü tutu, dudaklarını dudaklarına koydu ve emeye başladı, bir süre utangaç kaldı, sonra desteklemeye başladı.
Şimdi yanağından geçerek kulağını, boynunu ve boğazını emeye başladı, burun halkasını çıkardı ve burnunu emeye başladı, çok sarhoş oldu, birbirimizin kolarına uzandık ve öpüşmeye başladık.

Şimdi onu göğsünden öptüm, yüzümü bluzunun görünen dekoltesine koydum, sarhoş oldu, şimdi elerimi göğüslerine koydum ve onu, göğüslerini okşamaya başladım çok yumuşaktı.
Şimdi bluzu hafifçe açmaya başladı, çekindi ama redetmedi.
Şimdi sütyen giymişti ve onu öperken utangaçtı, elimi arkasından tutum, sütyenini açtım ve kolundan çıkarmaya başladım. . Elini öptüm ve elini çektim.

Artık her iki mevsimlik gagası da önümdeydi, sadece dilimi çeviriyorum. Ağladı, anesini okşamaya, emeye ve yalamaya başladım, anesi çok yumuşak, gülgül, sarışın ve lekesizdi. Açık kahve renkli meme uçlarını ağzıma emeye başladım, inlemeye başladı, ememden dolayı göğüslerim kızardı.
Şimdi aşağı inip göbeğini emeye başladım, dilimi derin göbeğinde gezdirdim, iç çekerek uyandı.
Artık leğen kemiği emeye başladı.
Şimdi lehengasını çıkarmaya başladığımda, redetmeye başladı.Elini tutu ve onu okşamaya başladı, şimdi anemin bana vermek için halhalarını ve belini bağladığı halhalarını gördüğümü hatırladım.

Dolabını açtım ve yatağın yanına geldim, yatağın üzerinde oturuyordu ve üzerini chuni ile örtüyordu, ayakucuna oturdum.
Athiya: Neden aşağıda oturuyorsun, yukarı gel.
Ben: (ayaklarını öperek) Sana giymen için bir şey getirdim.
Ona halhal ve bel bandını gösteriyorum.
Athiya: Çok güzel.
Bir süre ona bakar.
Ben: Giyiyorum.
Athi: (kızararak) Hayır, kendim giyeceğim.

Onun halhalını çıkarıp mevcut halhalını takıyorum. Ve ayaklarını öpüp yalamaya, parmaklarını ve ayak tabanlarını emeye başladı.
Athi: (ayaklarını serbest bırakır) neden ayaklarımı öpüyorsun, bundan hoşlanmıyorum.
Ben: Ama hoşuma giti.
Utanıyor.
Şimdi onu ayağa kaldırıp dizlerime oturtuyorum, çıplak belinden öpüyorum, kemeri takıp karnını emeye başlıyorum.
Bir iç çekişle uyandı, şimdi ayağa kalk, izin ver de chunisini çıkarayım. Eliyle göğüslerini kapatmaya çalıştı.

Şimdi çok sıkı öpüşmeye başladık, anesi göğsümü deliyordu.

Şimdi onu yatağa yatırdım, kolarımda boğmaya ve elerimle sırtını, bazen karnını bazen göğüslerini okşamaya başladım, hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladı ve gözleri sarhoş oldu. sarhoş oldu.

Şimdi onu öperken lehengasını yukarı kaydırmaya başladım, bacaklarını okşamaya başladım, lehenga dizinin üstüne geldiğinde elini biraz tutmaya başladı, onu öpmeye başladım şimdi. Lehenga hareket etmeye başladı.
Şimdi uyluğunu okşamaya başladı, sarhoş oldu, şimdi külota hafifçe dokundu, iç çekerek uyandı.
Şimdi külotun tepesinden elini deliğin üzerinde hareket etirmeye başladı, kadın hıçkırarak elini tutu, deliğinden su çıkıyordu ve külot ıslanmıştı.
Elimi hızla külotun içine soktum ve deliğe dokundum, hıçkırarak ağlıyor.El ıslaktı.
Ben: (elimi göstererek) Lehenganı çıkar yoksa o da ıslanır ve kirlenir.
Gülümseyip yuvasının suyuna bulanmış elimi yaladım.
Gülümsemeye başladı.
Şimdi karnını emeye başladım ve bacaklarının arasına girdim ve lehengasını çıkarmaya başladım, utangaç bir şekilde kıçını kaldırmaya başladı, ben lehengasını çıkardım, sadece seksi bir külot giymişti.

Elini külotunun üzerine koymuştu, elini öptüm, kaldırdım ve doğrudan külotunun üst kısmındaki deliğe yüzümü koydum.
Anlamı: Ah Tulu neden öpüşüyorsun.
Beni güldürüyor.
Ben: Ne Tülü ne Tülü.
Utanıyor.
Dudaklarım onun yuvasının suyuyla ıslanmıştı.

Külotunu çıkarmaya başladım, külotu tutarken biraz fark eti.
Anlamı: Benimkilerin hepsini çıkar, seninkini çıkarma.(diyor tek nefeste kızarırken)

Şimdi tüm kıyafetlerimi çıkarıyorum ve sadece taytlarımla geliyorum. Bana, geniş göğsüme, karın kaslarıma, taytımdaki çadıra bakmaya başladı.

Şimdi karnını öperek külotunu çıkarmaya başladı. Adil ve pürüzsüz hideti önümdeydi. .

Anlamı: Ah, orası da bir öpüşme yeri.
Ben: (Bor’u öperek) Peki yapacak ne var?
Anlamı:(Keken) Susu’ya.
Ben: O zaman yap ben içeceğim.
Anlamı: Ah ap na bade woh ho.

Şimdi Bor’a dilimi çevirdim, ürperdi.
Ben: Tulu’nuz su salıyor.
Athi saçımı çekiştiriyor ve kızarıyor.

Deliği suyla doluydu ve ağlıyordu.
Şimdi üstüne uzanmış onu öpmeye başladım ve sikim beline dokunduğunda taytımı çıkardım ağladı. Elini tutup horozun üzerine koydum, o çıkardı ve kolunu boynuma doladı.

Ona sarıldım ve boynuna sarıldımOnun aletini emerek bacaklarını ayırdı ve onları yuvasına yerleştirdi, hıçkırarak ağladı.
Şimdi yatağın kenarına uzandı, poposunun altına bir yastık koydu, deliği hafifçe ortaya çıktı, sonra ayağa kalktı ve aletini deliğe sürtmeye başladı, hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladı.

Şimdi biraz itiğimde horoz kaydı, içini çekerek uyandı, horoz yine iki kez kaydı.
Şimdi horozu doğru yere koydum ve hafifçe itim, horoz içeri girdi ama Athi çığlık atı, elimi ağzına koydum ve dudaklarını okşamaya başladım ve öpmeye başladım, iç çekerek uyandı.

Şimdi dudaklarını emerek hafifçe öpmeye başladı, hıçkırarak ağlıyordu, bir süre sonra kendini iyi hisetmeye başladı, sonra elerini boynuma doladı, onu biraz itim, diye bağırdı. Ağzım sıkıştı ve aletimin yarısı içeri girdi.

Şimdi onu hafifçe okşamaya başladı, kadın hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladı, yavaşça tüm horozu iti ve soktu. Dudakları benimkilerle kapanmıştı, bu yüzden çığlık atabilirdi, ama köşesinden gözleri yaşlarla doldu.

Gözyaşlarını içmeye başladım ve onu susturmaya başladım. Doldurmaya başladım.
Sikim sıcak bir fırına girmiş gibi hiseti.

Kolarımda göğüslerini emerken onu sikmeye başladım, her çekişimde inledi.
İç çekerken sikişmeye devam eti, ben hafifçe sikişmeye devam etim. Yaklaşık 15 dakika sonra nefes nefese kalmaya başladı ve iç çekmeye başladı.Benim aletim onu ​içeriden bir şeyin çektiğini hiseti.
Birkaç sarsıntıdan sonra sıcak lav gibi bir şekil aletime çarptı, ağzımdan bir iç çekiş çıktı, iç çekerken düştü ve sıcak lavı benim de aletimi eriti, ben de onun yuvasına düştüm.

Öpüşüp nefes nefese kalmıştık, bir ara nefesimiz normale döndü, sonra ondan indim, onu kolarıma doldurdum. Bir süre sonra kalkıp banyoya gitmeye başladığımızda yatağın üzerinde yuvasından kan geldiğini ve suyumuzun lekeli olduğunu gördük. Onu görünce kızardı.

Onu öpmeye başladım. Kalktığımız bir süre sonra geceliğini giymeye başladı, ben onu redetmeye başladım, sonra beni kucağına alıp bir pantolon getirdi ve oturdu pantolon giymeye başladı, ben de giydim.
Şimdi geceliğini de giydi, yürümekte biraz zorlanıyordu. Ekli banyoya topalayarak giti ve aklı başına geldi.
Yatağın oturağını değiştirdim, kanlı çarşafı banyoya koydum, yarın yıkayayım dedim, kovam olmadığı için suya bile koymadım ve lavabonun altına koydum.

Şimdi odaya geldi ve kol kemiklerini doldurdu.
Anlamı: Bugünlük bu kadarı yarın yeter.

Onun kolarında uyuyakaldım.

Şimdi sabah erkenden kalktığımda ilk olarak çarşafı yıkadım ve banyo yaptım, kemiği ılık suyla ıslatım, ağrı için bastırdım, bir ağrı hisetim biraz rahat.

Sat 7’de Divya kapıyı yumruklamaya başladı.
Kapıyı açtım.
Divya ve Nithiya içeri girer.
Divya: İkisi de çok erken kalktı.
Ben: Evet, her gün erken kalkarım. Evet dinle, artık odama bu şekilde gelemezsin, mahremiyetimiz sona erecek.
Divya: Birkaç günlüğüne senin değil benim odam var.
Ben: Tamam, git çarşafı banyoda yıka ve güneşe koy.
Divya: Neden sabah erkenden banyo yapıp çarşafı da yıkadın?
Divya gülüyordu.
Ben: Git ve güneşe koy.
O giti, ben de çıkıp düğüne gelen misafirleri uğurlamaya başladım.

Öğleden sonra yengem odamda oturuyordu ve ben de Athi ile içeri girdim.

Ben: Bhabhi, karnında bir karınca geziniyor.
Baldız anlamıyor. Athiya bana bakıp gülümsüyor ve banyoyu işaret ediyor.

Şimdi yine geceleri Athiya’yı büyük bir aşkla sikiyorum, onu çok seviyorum, bu gece onu tamamen giyinik uyumaya ikna ediyorum.

Şimdi ertesi gün eşim, yengem, yengem ve Divya bir yere yürüyüşe çıkıp akşam geliyorlar.onlar.

Gün boyu yorgunduk, bu yüzden gece uyuyoruz, ertesi gün Athiya’nın adeti geliyor.

Bihar’daki evimizde birkaç gün kaldıktan sonra Bangalore’ye geliyoruz.

Şimdi orada yaşamaya başladılar, bir gün Athiya’nın amcası ve akrabaları gelip ortalığı karıştırdı, ben de, eniştem de sinirlendim. Kavga ederler ve ayrılırlar.

Nithiya ayrılır ayrılmaz yüksek sesle ağlamaya başlar.
Nithiya: Ne yanlış yaptık, neden barış içinde yaşamamıza izin vermiyorlar.
Onu sakinleştiriyorum, şimdi Athiya ve eniştem de ağlamaya başladı, herkesi sakinleştiriyorum.
Bir süre sonra herkes sustu.
Yemek pişiriyorum ve herkese yemelerini söylüyorum, ağlamaya başlıyorlar.
Ben: Şimdi herkes susun, artık kalıcı bir çözüm bulunması gerekiyor.
Herkesi susturuyorum ve onları besliyorum.

Artık iki kız kardeş de geceleri birlikte yatık ve ben ve kayınbiraderim aynı odada yatık.
Kayınbirader: Kayınbirader artık tüm bunlara tahamül edemiyorum, şimdi her şeyi bırakıp gideyim gibi görünüyor, iş ne zaman olur bilmiyorum.
Ben: Böyle deme mezuniyet biterse iş biter. Sadece 12. kuyuyu geç.

Kayınbirader: Kayınbirader, her şeyi satıp buradan ayrılmayı düşünüyorum.
Ben: Şimdi öfkeyle hareket etme, yarın düşünürüm.

Şimdi ertesi gün Athiya da herkesin buradan satış yaparak ayrıldığını söyledi.

Bir süre sonra herkes birlikte bir karar aldı.
Şimdi birkaç aylığına köyünün ona ait olan kısmının mülkünü sesizce satık ve Indore’a geldik.

Şimdi kayınbiraderimin üniversiteye girişini ve yengemin 1. sınıfa kabulünü aldım.

Artık böyle yaşamaya başladık, burada hiçbir sıkıntımız yoktu, ailemizle konuşacak kimse yoktu.
Ben ve Athiya kendi odamızda, kayınbiraderi de onun odasında ve Nithiya da kendi odasında uyuyoruz. Bazen Athiya, Nithiya ile yatardı.

Çok mutluyduk ve Athiya ile çok seks yapardık, prezervatif kulanırdım ve uygun zamanlarda oOnu deliğe soktuğumda çok ateşliydi, her parçasını iyileştirmek için çok çalıştım.
Şu an çocukları düşünmüyordum, Nithiya’yı evlendirmeyi düşündüm, sonra yapacağım.
evliliğimizin 1. yıl dönümü
Day Athiya Güney Hindistan elbisesi giymişti, Bihar’da Kuzey Hindistan elbisesi içinde evlendik, onu ilk kez Güney Hindistan elbisesi içinde görüyordum, çok seksi görünüyordu.
Ayrıca bana Güney Hindistan elbisesi, parlak kurta ve lungi giydirdi.
Kalbim yerinden fırlayıp hıçkırıyordu, sabırsızlıkla gecenin gelmesini beklemeye başladım, yatak odasına gelir gelmez ona sarıldım.

Utanmıştı, burun halkasını, boynunu ve kulağını her yerde emeye başladım, gömleğimin düğmelerini açtı, göğsümü emeye ve meme uçlarımı ısırmaya başladı. kast.
Şimdi onu yatağa yatırdım, göğüslerini bluzunun tepesinden emeye başladım, şimdi karnını öptüm, göbeğini ve pelvisini yaladım, şimdi yatağa eğildim, sarisini aldım, emeye ve poposunu ovmaya başladım. kıçı şekle girmişti. >

Şimdi külotunu çıkardı, yatağına yatırdı ve kıyafetlerini çıkarıp üzerine çıktı. Doldurmaya başladım, ağzımdaki bütün deliği doldurmak istedim , bir anda düştü, tüm suyu içtim, şimdi sikimi üstüne koydum ve sikişmeye başladım.
Önce hafifçe siktim sonra hızı biraz artırdım.
İnlemeye başladı ve bacaklarını belime doladı ve kolarını boynuma dolayarak beni öpmeye ve emeye başladı.
Bir süre sonra düştü, ben sevişmeye devam etim, bir süre sonra tekrar ateşlendi, ben de onu köpek stilinde becerdim, şimdi üzerime oturarak, bazen kucağıma alarak, bazen duvara dokunarak, bazen bacaklarımı kaldırarak, bazen yan yana yatarak.tüm koltuklarda sikişirdim.
Bir süre sonra ikimiz de yere düştük. O gece 3 kez seks yaptık.

Artık zaman geçti, yengemin iki çocuğu oldu ve kayınbiraderinin mezuniyetine sadece 6 ay kaldı.
Üç yılın nasıl geçtiğini anlamadım.
Bu üç yılda bazen hepimiz evime giderdik, bazen anem veDivya’yı Indore’a çağırırken hepimiz çok mutlu yaşıyorduk. Üç yıl içinde işimi kurdum ve üstelik en üst kata 3 BHK yaptım.

Bir akşam anem aradı ve Divya’nın evliliği hakında bir şeyler düşündüğünü söyledi. Divya cep telefonunu aneden aldı.
Ben: Ma senin evliliğinden bahsediyordu.
Divya: Ben evlenmem teyzeme hizmet ederim ikiniz de gitiniz kardeşler.
Ben: (Gülüyor) Delice, herkes evlenmek zorunda.
Divya: (biraz üzgün) Hepinizi bırakıp hiçbir yere gitmeyeceğim.

Anemle biraz konuşup sonra kapatıyorum.
Şimdi dördümüz yemek masasında oturmuş yemek yiyorduk.
Athiya: Anem ne diyordu?
Ben: Divya’nın evliliğini düşünüyor.
Nithiya bacağıma hafifçe vuruyor ve beni kardeşine doğrultuyor.
Ağabeyi Divya’nın evliliğini duyunca sağa sola bakınıyordu.
Ben: Efendim, Divya’ya nasıl bir erkek yakışır siz söyleyin.
Telaşla şüphelenir.Nithiya ona su verir.
Kayınbiraderi: Hanımefendi ne diyeyim, sadece ona sorun.
Utanıyor.

Ertesi gün akşam Nithiya ve Athiya bana kayınbiraderimin Divya’yı sevdiğini söylediler. Hadi onları evlendirelim.
Ben de Divya’nın bizimle kalmasının daha iyi olacağını düşündüm.

Akşam anemi aradım ve gizlice Divya’nın bizimle kalacağı için kendisinin de mutlu olduğunu söyledim.
Şimdi yemekten sonra Divya ile görüntülü arama yaptı.

Ben: Bak, senin için bir erkek buldum.
Ona oyuncak ayı göstermeyi söyledim.
Divya: Tamam sadece bunu yapacağım çünkü herkesle birlikte olacağım.
Ben: (eniştemi göstererek) Onunla evleneceğim.
Kayınbiraderim utangaçtır.
Divya da kızardı.
Ben: Ne oldu, bizimle kalacaksın.
Divya: (Utanarak) Kimin dersen onunla evlenirim.
Ben: Vay canına, çok çabuk yaptın, ikiniz de khichdi mi pişiriyordunuz?
Divya: Fazla abartma.Olo bir de seninkine söyle yenge burdaki teyzelerin kulaklarını tıkıyor onun iki çocuğu var ne zaman yapacaksın.
Ben: Evlendikten sonra.
Biraz konuştuktan sonra telefonu kapatıyoruz.

Ben de artık çocuğu getirelim diye düşünmeye başladım.
Karı koca göz göze gelip her gün sevişmeye ve yuvayı doldurmaya başladık.

Artık baba ve ağabey de Divya’nın evliliğini duyunca sevindiler, herkes iş bulur bulmaz onu evlendireceklerini söyledi.

Kayınbiraderi mezuniyetinden beş ay sonra kısa bir mesafe koştuktan sonra babasının işini aldı.
Bangalore’da başka bir dairede yaşamaya başladı ve 9’dan 5’e kadar çalışmaya başladı, yavaş yavaş hoşuna giti.

Artık burada evliliğe hazırlanmaya başladık, sadece Indore’da ve Güney Hindistan usulü evlenmeyi düşündük.

Düğüne herkes gelmeye başladı, Divya, ane, baba, baldız, çocukları, abisi biraz sonra gelecekti.
Abimin çocuklarıyla tanıştığıma çok sevindim, bütün gün evin içinde koştururlardı.
Her zaman hem Athiya hem de Nithiya ile beslenir veya onlarla oynardı.

Nikahın gerçekleşmesinden 10 gün sonra kayınbirader de birkaç gün sonra izin aldı, o da geldi.
Ben, kayınbiraderim ve babam üst kata bir odada, anem alt kata Divya ve Nithiya ile, yenge çocukları Athiya ile bir odada, misafir hanımlar alt kata bir odada, misafir hanımlar uyuyor. üst kata.

Artık düğün gününde herkes Güney Hindistan kıyafetleri giymişti, Athiya ve Nithiya sariler giymişti ve ben ve kayınbiraderim tüm gün boyunca gömlekler ve dhoti benzeri akciğerler giymiştik. kot pantolon.
Abim, kayınbiraderi evlilikte giydirdiğini söyledi.

Artık herkes hazır, Divya ve baldızımı ilk kez Güney Hindistan kıyafetleri içinde görüyordum, hepsi çok güzel görünüyordu.
Karım gözleriyle beni işaret ediyor ve belindeki rimel izini gösteriyor.
Ona uçan bir öpücük verdim.

Şimdi baldız Divya ve baldızın belindeyim.Bir de göz aşısını görüyorum, herkes yaptırmış, herkesin beli tamamen açık ve düzgün, baldız iki çocuktan sonra bile muazam bir şekilde kendini muhafaza etmiş.

Artık evlilikler o gün yapılıyor.
Bu onların balayı gecesiydi. Ama o kadar çok misafir vardı ki, Suhag Rat’ın programı yarına ertelendi, şimdi bütün erkekler üst kata uyudu ve bütün kadınlar salona doldu.

Ertesi gün tüm konuklar ayrılmaya başladı, geriye sadece kendi aile üyelerimiz kaldı.

Üst odalardan birini Divya için dekore etim. Odayı cenet gibi dekore etim.

Kayınbiraderim Divya ile görüşmeye geldiği ve doğrudan nikah salonunda onunla görüşmesine izin vermediği için Divya’nın telefonu iki kişilik konuştuklarını ortaya çıkardı. ay.

Şimdi gece oldu, enişteyi odaya gönderdim ve Divya’yı gözü kapalı odasına getirdim, bandajı açınca şok oldu.
Ben: Bak benim odamı dekore etin, ben de senin odanı dekore etim.
Bu kadar çok dekorasyon görünce duygulandı ve gözleri doldu.
Ben: hey ne oldu neden ağlıyorsun.?
Divya boğazı doluyken bir şeyler söylemek istedi.
Ben: Önce sus yoksa makyajın bozulur.

Göğsümü kucaklıyor.
Şimdi ben onun saçını okşarken sus.
Divya: Benim için çok şey yaptığın için teşekür ederim.
Ben: (kulağını tutarak) ne dedin? Ailenize teşekür ediyoruz demek bizi kendinizden saymıyorsunuz.(Biraz cidiyim)
Divya: Hayır üzgünüm çok mutluyum.
Ben: (güler) Sadece şaka yapıyordum.

Ben: Her zaman mutlu olduğunu ve her şeyde kocana itat etiğini görüyorum.
Alnından öpüyorum.
Divya: Tamam kocama her konuda itat edeceğime söz veriyorum.
Ben: Şimdi gideyim.

Kardeşim, yengem, Athiya ve Nithiya odaya girdiğinde ben çıkmak üzereydim.

Herkes hâlâ Güney Hindistan elbisesi giyiyordu.Harika görünüyordu.

Kardeş: Hey, nereye gidiyorsun, gel biraz otur.

Hepimiz odada oturduk ve gülmeye ve şakalaşmaya başladık.
Ben: Nithiya git bebeğim, şimdi bu bir büyükler toplantısı.
Divya: Bırak onu, o artık çocuk değil.
Ben: Tamam şimdi yetişkin konuşması oluyor diye düşündüm.
Bu yüzden gözüm baldızın beline takıldı.
Ben: Yenge göz aşısını yanlış yere uygulamışsın, Talu’ya yapmalısın.

Nithiya, Athiya ve kayınbiraderim konuşmamdan utandılar, sadece bu üçünün anlayacağını düşündüm ama erkek kardeşim de anladı. Baldızı ve Divya hiç anlamadılar.

Brother: (gülerek) ne diyor.
Baldızı: Saçına mı taktı, gel kajal getir, saçına uygula.
Karım beni iğneliyor, anlayanlar utanıp gülmeye, anlamayanlar kaşımaya başladı.

Kayınbiraderi, şimdi uyumalarına izin verelim.
Hepimiz Divya’yı ve eniştemi bırakıp çıktık, şimdi enişte ve yenge üst odalardan birinde yatı ve bir oda yemek doluydu, ben de salonda yatım.
Eşim ve kız kardeşi abimin çocuklarını alıp aşağı indi.
Hayata kalan misafirlerden bazıları alt kataki bir odada, anem, yengem, eşim ve çocuklarım bir odada yatı.

20,25 gündür evlilik nedeniyle seks yapmamıştım, karımı yukarıdan Güney Hindistan elbisesi içinde görünce durumum kötüye gidiyordu, ne zaman yapmalıyım diye bekliyordum. onu kolarımda tut.

Gece 2’de uyandım, aletim ayaktaydı, taraf değiştiriyordum, uyuyamıyordum, yine de geceyi geçirdim.

Şimdi ertesi gün uyandığımda Divya’yı odasında karşılamaya gitim, kayınbiraderim aşağı inmişti.

Divya banyo yaptıktan sonra aşağı iniyordu.
Ben: Hey nereye gidiyorsun.
Divya utanır.
Ben: Gecen nasıl geçti?
günYa: (göğsüme vurarak) seninki olduğu için git çarşafı yıka ve güneşe koy.
Ben: (Gülüyor) Her şeyi ezberlemişsin.
Tam o sırada Nithiya gelir.
Ben: Nithiya gel yengenin önünde eğil.
Divya’nın ayağına dokunur.
Divya ona sarılır.
Ben: Evet, şimdi baldız gibi görünüyorsun.
Divya: Git çarşafı önce güneşe çıkar.
Nithiya: Neden tüm insanlar yeni çarşafları evlendikten sonra yıkıyorlar?

Güldüm.
Divya: Evlenince anlarız.

Şimdi çarşafı güneşe koyuyorum ve ikisini de indiriyorum. Divya aşağı iner ve herkesten hayır duası alır, Ma ona sarılır.

Artık herkes yemek yiyor ve öğleden sonra uçak veya trenlerdeki tüm konukları yakalıyoruz.
Şimdi akşam satlerinde biz gençler üst kataki salonda oturuyorduk.

En Son Sex Hikayesi  tanımadanda sex olur

Ben: (kajal’ı getirdim) baldızını getir, alnına göz tikası uygulayacağım.
Baldızı: Fazla konuşma, karını meşgul et.
Anladım abi anlatmış Divya üzerime barut atıyor herkes gülmeye başladı. Kayınbiraderim de Divya’ya söylemiş olmalı.

Artık herkes konuşuyor ve kahvaltı ediyor.
Şimdi yine geceleri yalnız uyumak zorunda kaldım.
Bugün Athiya’yı telefonla arıyorum, gelince terasa götürüyorum.
Ben: (onu kolarıma alır) ah bunca günden sonra kolarına geldim.
Divya: Kolarında çok fazla rahatlık var.
Onu öpmeye başladım, terasın köşesine götürdüm, kulaklarını emeye başladım, boynunu emeye başladım, sarisini yukarı kaldırdım, deliği yalamaya başladım, ah ah, şimdi horozu koyup sikişmeye başladı, hıçkıra hıçkıra ağladı ve sikişmeye devam eti.

Yaklaşık 30 dakika içinde deliğine düştü, üç kez düştü.

Şimdi kalkıp son bir öpücüğün ardından onu aşağı gönderdik ve ben koridorda uyuyakaldım.

Şimdi ertesi akşam kardeşim, kayınbiraderim ve babam mülkü bir yere görmeye gitiler.Arı ve yenge yemek yapmaya hazırlanıyorlardı.
Hepimiz salonda oturuyorduk, Divya erken satlerde benimle konuşurdu.

Ben: Ane bak ona, hala benimle konuşuyor, kayınbiraderimin karısı sanıyor, benimle böyle konuşma.
Gülüyordum.
Divya: Her ne olursan ol, benim için o büyüdükten sonra bile altına kaka yapan çocuk olarak kalacak.
Onu çimdikledim.
Ben: Baldızın karısının adı ne?
Baldız: Kayınbiraderin karısının adı Magahi’de Sarhaj’dır.
Ben: Yani baldızım, niyetim bu mu?
Baldız: Bugüne kadar ikinizin arasındaki ilişkiyi anlayamadım.
Ben: Bak Sarhaj Sahib, şimdi senden terbiye bekliyorum.
Bana vurmaya başladı.
Ane: Şimdi bile önümde çocuklar gibi dövüşüyorsunuz. Birkaç gün içinde gidersem, ne yapacaksınız, Athiya ve Nithiya, ikiniz de görmelisiniz ki bu kavga olmaz ve yaparsanız ikisi de yenilir.

Divya bir şey söylemek üzereydi ki abi, baba kayınbiraderi ile geldi.

Tatlı otururken çok mutlu görünüyordu.
Ben: Ne oldu, çok mutlu görünüyorsun?
Abi: Ane küçük yaşta büyük bir sorumluluk aldı ve yerine getirdi.
Baba: Ofisinizi gördükten sonra geliyorum, çok büyük yapmışsınız.

Babama sarıldım.
Ben: Bırakın ne oldu toprağa.
Abi: Arsa da biti, gelecek ay git kayınbiraderinin adına yaptır.
Sala: Neden benim adıma?
Erkek kardeş: Çok düşünüyorsun piç kurusu.

Şimdi yengem yemek yedikten sonra uyumaya başladı, bugün bile çocuklarını aşağıda eşime bırakıp ağabeyimle yatmaya giti.
Yine koridorda uyuyakaldım. Uyuyamadım. Fırlayıp dönüyordum.

Gece 2’de yengem dışarı çıktı ve buzdolabını açtı, sonra uyandım, tamamen meşguldü.
Kanepede uyuyordum.
Ben: Karımı aşağıya hapsederek eğleniyorsun, ben burada tek başıma yatıyorum, buzdan çok tulu yanıyorKülçeyi al ve sakla.
Bana buz küpleri atmaya devam ediyor.

Tekrar uyumak için dönüyorum.

Şimdi herkes bir kaç gün kalıyor sonra gidiyor. Anem Divya’dan ayrılınca çok üzüldü. devam et.

Divya anesinin kalmasını istediği için çok ağladı.
Onu susturuyorum.
Bir gün sonra iyileşti.
Şimdi ertesi gün kayınbiraderim de Bangalor’a gidecekti.
Ben: Divya sen de git.
Divya: Hayır, oraya gitmek istemezdim.
Kayınbirader: Evet, bir şey anlamayacak ve orası uzak, ben pazar günleri vakit ayırarak devam edeceğim.

Artık kayınbiraderim giti, şimdi hepimiz zemin kata bir odada eşim, diğerinde yengem Divya ile yaşamaya başladık.

Athiya’yı sertçe becerir ve tüm maları yuvaya bırakırdım.
Birkaç ay oldu, ayda iki kez bir iki günlüğüne gelirdi. Divya ve Sale adına mülk ve arsa satın aldım. Her şey yolunda gidiyordu.

Bir gün aklıma birdenbire bir fikir geldi.
Yaklaşık 8-10 aydır donuyorduk ve deliğe meyve suyu döküyorduk ama hiçbir şey olmuyordu.
Kayınbiraderim bir haftalık izne geldiğinde onu eşimle birlikte bir doktora götürdüm ve burada bazı testler yapıldı.

Rapor iki gün sonra gelecekti, ben de kayınbiraderimle gitim.
Eşim dışarıda oturuyordu, ben eniştemle içerideydim.
Doktor senin kesinlikle iyi olduğunu, karının ane olamayacağını söyledi.
Aklım uyuştu.
Doktor başka tıbi terimler de söyledi ama sesi kulağıma ulaşmıyordu, sadece TC sesi kulaklarımda yankılanıyordu.

Kayınbiraderim beni salayınca fark etim.
Doktor bazı tedavilerin yapılabileceğini söyledi ama kimse bunun ne kadar süreceğinden emin değil.
Bir ilaç yazdı.

Kafamdan neler geçtiğini bilmiyorum.
2013’te evlendik, şimdi 2017 geldi ve şimdi tüm bunlar. Eşime nasıl söyleyeceğim, kırılacak diye düşünüyordum.

Hiçbir şey anlamadım.
Dışarı çıkmadan önce enişteme ablama söylememesini söyledim.
Bana baktı ve gözlerinde yaşlar vardı.
Gözyaşlarımızı silip dışarı çıktık ve Athiya’yı eve götürdük.
Birkaç doktora daha gösterdim, herkes aynı şeyi söyledi.
Eşime bir şey söylemedim ama üzüntümü görünce bir gece raporda ne olduğunu sordu.
Panik yapmadım ve sperm sayımın düşük olduğunu düşündüğümü söyledim ve birkaç gün ilaç kulanmamı istedim.

Athiya hiç üzülmedi ve bana sarıldı ve sana o kadar çok hizmet edeceğim ki her şey yoluna girecek dedi.
Beni çok sevdi.
Ertesi günden itibaren ofise gitme satimi belirledi ve mobil dizüstü bilgisayarımı masadan kulanmamı istedi.
Onun bu sevgisini bana bir sürü kuru meyve getirip yedirirken görünce çok güldüm, ağladım, ona kuru yemiş yedir derdim. İlaca ihtiyacım yoktu yani ilacım yazmıyordu, dölenmeyi artırır diyerek beslerdim.

Bütün bunlar birkaç hafta sürdü ama bir gece onunla sevişirken dudaklarını emerken gözlerimden yaşlar aktı ve yanaklarına düştü.

Athiya: Ne oldu, neden ağlıyorsun?
Göğsüne sarılarak ağladım.
Durmadan sordu, bir şey demedim, beni susturmaya başladı, sorun yok dedi önce sen sus, ben onun kolarında ağlayarak uyuyakaldım.

Ertesi gün yemek yedikten sonra kalkıp ofise gitim. Akşam geldiğinde herkes üzgün oturuyordu. Odaya gitim ve üstümü değiştirmeye başladım, Athiya gelip bana sarıldı ve ağlamaya başladı.

Ben: Neden ağlıyorsun, şimdi her şey yolunda, dün hastaydım, bu yüzden ağlıyordum.
Onu susturmaya çalıştım.
Athiya: Bana yalan söyledin, sorun bende
Ve bir sorunun olduğunu söyledin.
Şok oldum.
Ben: Hey sorun değil bunu sana kim söyledi.
Athiya: Kardeşim Divya’ya söyledi ve Divya bana söyledi.
Biraz sinirlendim.
Ben: Hey sorun değil, gergin olma.

Onu susturdum.
Şimdi akşam terasta yürüyüşe çıktım, bir süre sonra Divya geldi.
Ben: (biraz kızgın) ona söylemene ne gerek vardı?
Divya: Ona söylemeden nasıl davranılacak.
Ben: Bu tek şeyin ne kadar büyük bir gürültü yaratabileceğini anlamıyorsun. Evdeki toplumdan biri Athiya’nın ane olamayacağını öğrenirse o zaman ne olacak, onun ne kadar alay konusu olacağını düşündün mü? Hadi ane belki bir şey demezsin ama baldızı bilirsin. Hayatı perişan olacak.
Gözlerimden yaşlar süzüldü.
Divya: (beni susturur) Söz veriyorum, bu evin dışında kimse bunu bilmeyecek.

Sesiz kalıyorum.
Ben: Aferin bana söylediklerine, söylemeye asla cesaret edemiyorum.
Divya: Aşağıya inip yemek yiyelim ve düşünelim.

Şimdi yemek yedikten sonra tüp bebek yapmayı düşündük.
Ertesi gün tüp bebek için gitik, birkaç gün sonra rapor verdiler ve artık bir kaç yıl tedavi olun, tıbi bir sorun olma ihtimali var dediler.

Sonra Athiya tüp bebek yaptırmayı redeti ve kimin spermini kulanacağını bilmediğini söyledi.

Şimdi tedaviye başladık. Bir süre sonra ane abi ve yengenin kavga etiğine dair bir telefon aldı, kardeşinle konuş.
kardeşimi aradım.
Ağabey iki kardeşin arasını açmak istediğini söyledi, orada yaşa torun düşünme diye aneni sana karşı kışkırtıyordu.

Burada çok gergindim, bu yüzden ne dediğini anlayamadım. Ama şişko yengemin 4 yılı aşkın süredir evli olduğunu ve çocuğu olmadığını anladı, bu yüzden anesine söylüyor olmalı.

Bunu Divya’ya söylüyorum, bunun bir dert olduğunu söylüyor.Bu böyle, herkes bilecek.

Şimdi birkaç gün geçti, kayınbiraderim gelip hepimizi üzgün görürdü, kendisi de üzülürdü.

Bir gece hepimiz oturuyorduk, Nithiya odasında ders çalışıyordu.
Ben: Şunu yapalım, evlat edinelim.
Athiya: Hayır.
Divya: Evlat edinirsen teyze ne diyecek dokuz ay geçmedi birden çocuk doğdu.
Ben: O kadar çok çocuk var ki abimden çocuğunu istiyorum.
Divya: Yenge verir mi bilmez. Öğrenirse neler olacağını kim bilir.
Ben: (biraz ağlar) peki şimdi ne yapmalıyım.
Divya: Başkasının embriyosundan çocuk sahibi olman mümkün değil.
Ben: Bu nasıl olur, kim buna hazır olur ve ane çocuğun doğmasına dokuz ay kaldığını bilmez.
Divya: Onu bana bırak, her şeyi göreceğim.

Şimdi birkaç gün böyle geçti, bir gece Athiya Divya’yı odama gönderdi ve dışarıdan kilitledi, ne olduğunu merak ediyordum.

Ben: Neler oluyor, burada ne yapıyorsun?
Divya: Önce otur rahat rahat konuşalım.
Ben: Sorun ne söyle bana?
Divya: Çocuğunun anesi olacağımı ve onu Athiya’ya vereceğimi, kimsenin bundan haberi olmayacağını ve doğuma kadar teyzeyle görüşmeyeceğimi o da bilmesin diye düşündüm.

Ben: Delirdin mi?
Divya: Buna kaç kişi sevinecek bir düşün.
Ben: Aklın bozuk, tüm bunları yapmayacağım.

Beni uyutuyor.
Athiya’ya kapıyı açmasını söylüyorum, kapıyı yumruklamaya başladım, sinirlenmeye başladım, sonra Divya beni kolarına aldı, onu itim ve kapıyı itmeye başladım, kapı 10 vuruşta kırıldı, omzum ağrıdı, yukarı çıktım. odaya girip kapıyı kapatı ve uyudu.

Sabah uyandığımda Athiya tahtaları temizliyordu. Divya benim itmemden dolayı biraz incindi, hazırlandım ve yemek yemeden ofise gitim.

Akşam geldiğinde kimseyle konuşmadım ve uyumak için yukarı çıktım. O insanlar akşam yemeği için kapıyı açmaya başladılar ama ben açmadım.
Ertesi gün uyandığımda bütün gün yemek yemediğim için kendimi halsiz hisetim.

Banyo yapıp işe hazırlanmaya başladım, sonra Divya beni alıp yemek masasına oturtu ve yedirmeye başladı, yemek yemedim.
Athiya artık beslenmeye başlamıştır. Ne yemek yiyordum ne de kimseyle konuşuyordum.

Kısa bir süre sonra onun ısrarı üzerine yemeye başladım, ikisi de kendi eleriyle yediriyordu.

Ağlamak istedim. Yemek yedikten sonra ofise gitmeye başladığımda gitmememi söylediler.

Şimdi birkaç gün böyle giti, şimdi her şey normaldi, sonra kayınbiraderim geldi. Beni Divya’nın da bulunduğu odasına çağırdı.
Enişte: Enişte Divya sana bir şey söylemiş.
Ben: Evet bu kadınlar gün boyu evde kalıyorlar ve gereksiz yere akılarını kulanıyorlar. Yarından itibaren ofise yürüyün.
Kayınbiraderi: Ona sadece söyledim.
Ben: Ama neden?
Kayınbirader: Ablamın üzüntüsünü göremiyorum.
Ben: Peki ikinizin de bebeği var bunu yapın ve bana verin.
Kayınbirader: Bunu yapabilirim ama ablamın çocuğu da benim çocuğum olacak, ne kadar garip olur.

Ben: Tuhaf bir şey olmayacak.
Kayınbirader: Kayınbirader, lütfen kabul edin.
Kızmak üzereydim.
Divya: Kızma, soğukanlılıkla düşün. Her şeyi düşündüm, kimseye haber vermeyeceğim, söz veriyorum biz beş kişi dışında kimseye bunun bizim çocuğumuz olduğunu bile söylemeyeceğim.
Ben: Arkadaşım, siz yapabilirsiniz.
Divya: Garip görünecek ve yüz Güney Hindistanlı olursa herkes bilecek.
Divya gülmeye başladı.
Ben: Hiçbir şey bilinmeyecek, Athiya da Güneyli.
Ve dayının yüzü yeğen ve yeğenin yüzüyle buluşuyor.
Divya: Hey Athiya, Güney Hindistanlı erkeklerin biraz farklı göründüğü bir kız.
Ben: İkisi de adil.
Kayınbirader: Kayınbirader, lütfen kabul edin.
O çok kutluyor ama ben aynı fikirde değilimta.

Geceleri uyumaya gitiğimde, Athiya odaya geliyor, onunla konuşmuyorum.
Bana yapıştı ve kolarıyla beni ikna etmeye başladı.

Hikayeyi göndermek için bağlantıya tıklayın:

Beni öpmeye başladı.
Ben: O gün ne yaptın?
Divya: Bırak bugün seni sevmek istiyorum.
Sevişmeye başladık.
Onu öpmeye başladım, göğüslerini emeye başladım, kıyafetlerini çıkardım ve memelerini emeye başladım. Ben koymaya başlayınca ağlamaya başladı.
Ben: Ne oldu neden ağlamaya başladın.
Athiya: Neye yarar, ane olamam.(Ağlıyordu)
Ben: Delirdin mi, hala tedavi görüyor musun?
Ağlıyordu, onu sakinleştirmeye çalıştım, kolarımda ağlayarak uyuyakaldı.

Ertesi gün kayınbiraderim ve Divya beni yine ikna etmeye çalıştılar ama kabul etmedim. Sonra kayınbiraderim giderken beni çok ikna eti ve ağlamaya başladı, tamam düşüneceğim dedi.

Şimdi gece Divya ve Athiya odama geldi.
Ben: Ne oldu?
Divya: Sabah evet dedin.
Ben: Düşüneceğim.
Divya: Evet o zaman ne düşündün.
Ben: Henüz düşünmedim!
Divya: Tamam, sanırım burada oturuyoruz.

Bir süre kimse konuşmadı.
Divya: Bunca zamandır ne düşünüyorsun?
Ben: Bunu sana yapamam dostum.
Divya: Sen bir şey yapma ben yaparım.
Ben: Hayır, yani seninle bunu hisetmeyeceğim.

Divya: Zaten yaptığımızı hisetmek ne anlama geliyor?
Ben: Hey deli ben seni hangi alnından öperdim aşkla.
Divya: Yani aşk.
Ben: Hey, bu tür bir aşk değil, değil mi?
Divya: Peki aşka ne gerek var?
Ben: Tamam yapacağım ama aramızda şehvet olmaz, sen giyinip perdeyle örtün diye düşündüm, ben boşalırım ve o sıradaZirve gerçekleşmek üzereyse, onu ekleyeceğim.

Divya: (Gülüyor) Ne diyor, dirgenle atsan iyi olur.
Ben: Neyi yanlış söylüyorum ki sadece çocuğa ihtiyaç varken şehvete ne gerek var.
Divya: Böyle bir çocuk yok.
Ben: İşte böyle oluyor.
Divya: Bunu yapmayacağım, tam bir aşk istiyorum.
Ben: Beni arzuluyorsun.
Divya: (Gülüyor) Evet, biliyorum, sonuçta ben senin arkadaşınım.
Ben: saçmalamayı bırak şimdi uyu.
Divya: Sadece seninle yatacağım. Bir kadının önünde nasıl erimediğini görüyorum.
Ben: Ne istersen yap, ben uyuyorum.

Divya: Sen git Athiya, bugün bakarım, sakın bu kapıyı kırma.
Athiya ayrılır. Divya kapıyı kapatır ve yatağa uzanır.

Divya: Bugün kapıyı kırmayacaksın değil mi?
Elini öptüm.

Divya: İstediğim tek aşk bu.
Ben: Unut gitsin ve sesizce uyu.
Divya bir süre beni etkilemeye çalışıyor, bazen yüzünü sıvazlıyor, bazen göğsüne, bazen bacağını beline koyup sırtımı öpmeye başlıyor, uzaklaşmasını istedim. Bir süre sonra çeşitli numaralar yapmaktan sıkılıyor, bir süre sonra bana açıklıyor, ben onun sözlerini dinleyerek uykuya dalıyorum.

Sabah uyandığımda Divya dudaklarımı öperek kaçtı.
Athiya, Divya’ya soran gözlerle bakıyordu, redediyor. Athiya’nın yüzünde hafif bir hayal kırıklığı var.

Ayağa kalktım, banyo yaptım ve ofise gitim.
Şimdi gece yatak odasına gitiğimde ikisi de tekrar geldi.
Ben: bugün yine gel sorun değil.
Bugün ikisi de Güney Hindistan elbisesi giymiş olarak geldi. İkisi de çok güzel görünüyordu.

Ben: Beğenmek için bu kadar çok giyinmenin bir faydası yok.
İkisi de yanıma uzandı.

Göğsümü okşamaya başladı.
Ben: Neden ikiniz de bunu yapıyorsunuz?
Divya: Bizim için çok şey yaptın.Ya senin için bir şey yapmak istiyorsak, o zaman yapalım ve sen bana kocamın söylediği her şeye uymamı söyledin, ben de katılıyorum. Onlara çocuğu sana vereceğime dair söz verdim.
Bu yüzden sözümü tutuyorum.

Ben: bu tür sözleri tutarım.
Parmağını dudaklarıma koydu iki kafasını da koluma koydu
Uzanmış elerini göğsümde gezdiriyordu.

Divya: Biliyorsun Athiya, anem öldüğünde bana o baktı, bütün gün benimleydi.
Ben: Dur şimdi.
Divya: Şimdi söylememe izin ver, geceleri ben ağladığımda benimle yatardı, bana sarılır sustururdu.
Bana sarılıp anlatıyor.
Ben: Az önce çocuktum. Artık tamamen büyüdüm.
Divya: Ne kadar büyürsen büyü beni seven, bana sahip çıkan yanımda kalacak. Ve büyüdüğünde bile pantolonunu ıslatırdı.
Gülmeye başladı.
Ben: Hala sadece Susu ile ıslandığını hisediyorsun.
Divya: (kızararak) Biliyorum her gece ağlardın, sabah erkenden kalkıp banyo yapardın.
İç çamaşırını kaç kez yıkadım.
Ben: Evet, başlarda regl de olmuştun, ağlardın, anene kanaman var dedim.
Divya: Evet ondan sonra teyzem onunla yatmamı istemeye başladı ama ben yine de seninle yatardım.
Ben: Ve bazen pantolonuma kan bulaşırdı.

Divya: Ben soğukta sımsıkı sarılıp uyuduğumda kirli külotların bile kıyafetlerime dokunup onları ıslatırdı.
Athiya saçımı yapardı.
Ben: Boyunduruğu da kaldırırdı.

Divya beni çimdikledi.
Athiya: Ailem gitikten sonra bile aileme baktı.
Başkası olsaydı evlenmeyi redederdim ama sen kardeşlerime ders verdin, bana baktın, kardeşime iş buldun, sen olmasaydın açgözlü akrabalarım bizi öldürürdü.

Gözleri yaşlarla doldu.
Ben: (onu susturur) Deli, bana da çok güzel bir aile verdin.
AthiyaA: Kardeşim seni çok seviyor.
Divya: Evet, kayınbiraderi orada olmasaydı, ona ne olacağını bilmiyorum diyordu.

Ben: Şimdi dur.
İkisi bir arada: Bizim için çok şey yaptın, şimdi ant içeriz bize de aynısını yapacaksın.
Gözlerinde yaşlar vardı.
Athiya’yı susturmaya başladım, dudaklarını benimkilere koydu, gözlerim kapalı, bir süre sonra dudaklarının tadında bir değişiklik hisetim. Gözlerimi açtığımda Divya dudaklarımı emiyor.
Onu kaldırmaya başladım.

Ben: Ne yapıyorsun?
Divya: (dudaklarımı ısırarak) Ne kadar tatlı dudakların var.
Ben: Önce sen git.
Divya: Bak ben sana hiç kızmadım, kızmıyorum da, şimdi rededersen seninle asla konuşmam.
Gözlerimden yaşlar doldu.
Ben: Ne yapmak istiyorsan onu yap.

Divya dudaklarımı emeye başladı, ben hiç desteklemiyordum.
Divya: Öp seni Athiya.
Athiya öpüştüğünde onu destekliyorum.
Divya: Neden onunla güzel öpüşüyor da benimle değil? İkisi arasındaki fark nedir?
Hiçbir şey söylemedim.
Athiya: Lütfen kabul et.
Gözlerinde yaşlar vardı.
Ben: Tamam.

İkisi de mutlu oldular ve yanaklarımı ve kulaklarımı birlikte emeye başladılar.

İkisi de dudaklarımı öpmeye başladı ve Athiya elimi tutup Divya’nın belini okşamaya başladı.
Bir süre öpüştükten sonra ayrıldık.
Ben: Işığı kapat.
Divya: Hayır devam etsin.
Ben: İkiniz de öyle yapacaksınız.
Athiya ayrılmaya başladı.
Divya: Gitme benimle kavga edip uyuyacak.
Ben: Hey ama ikisi nasıl?
Divya: Neden iki güzel genç kızı mutlu edemiyorsun? Hiç cesaretin yok mu?
Gülüyordu.
Athiya: (Gülüyor) Dum to itna hai ki 3, 4 kız memnun edebilir.
Divya: (Gülüyor) O zaman Nithiya’yı da ara.

Kıçını tekmeledim.
Athiya: Tek bir şey söylemedim, bence Nithiya ona aşık. OnlarBir şey khichdi pişiriyor.
Divya: Evet, benim de ondan şüphem var.
Ben: Hepiniz saçma sapan konuşmayı bırakın.

Divya: Tamam, konuya gel.

Üstüme çıktı, beni öpmeye başladı, ben de ona destek olmaya başladım, anesi göğsümü deliyordu.
Elimi tutuyor ve beline koyuyor.
Geri çekiliyorum.

Şimdi beni uyandırıyor.
Divya: Ayağa kalkalım.
Ayağa kalktım, yüzümü tutarak öpmeye başladı, elimi göğsüne koyup bastırdı, çıkarmaya başladım ama çıkarmama izin vermedi.

Divya: Hadi, tüm kıyafetlerini çıkar.
Ben: Soyunmaya ne gerek var.
Divya: (boynumu emeye başladı) Ben kıyafetlerimi çıkarmaktan zevk alıyorum ve Athiya senin de kıyafetlerini çıkarmaktan zevk aldığını söyledi.
Ben; Bunu eğlence için yapmıyoruz.
Divya tişörtümü, Athiya ise pantolonumla taytımı çıkardı.

Sikimi saklamaya başladım.
Divya: Ah, orkinosun ne kadar tatlı.
Ben: (Gülüyor) Ne diyorsun.
Divya: Beni evlendirdiğin kişi bana her şeyi öğreti.
İkisi de gülümsüyordu.
Divya sikimi tutu.
Ben: Bırak onu.
Divya: Ah ne kadar zormuş.
Divya: Şimdi sevişirken kıyafetlerimizi çıkaralım.

Bir süre sonra kabul etim.
Önce Athiya’yı öptüm, vücudunu okşamaya, kulaklarını, boğazını ve boynunu emeye başladım.
Şimdi göğsünü emerken bluzunu açmış, sutyen takmamıştı, iki güzel meme ucu ortaya çıkmıştı. Onlara dilimi çevirdim, oturup karnını öpmeye ve göbeğini emeye başladım, şimdi sarisini çıkardım, şimdi sadece iç eteği vardı, onu da çıkarıp külotu ağzıma soktum.

Divya: Vay canına, ne kadar romantiksin, şimdi de beni aynı şekilde severken çıkar kıyafetlerini.
Ben: (yanaklarını çekerek) Hadi kalk üstünden.

YanağımdaSu ısırıkları.
Şimdi onu kolarıma sımsıkı sardım ve kulaklarını emeye başladım, gıdıklanmaya başladı, boynunu emeye başladı, boğazını emeye başladı, içini çekti.
Şimdi göğsünü emeye başladı.
Elimi bluzun düğmesine koydu açmaya başladım Athiya bizi izliyordu.
Bluzu açtım, sutyen de yoktu, iki meme ucu da gözümün önünde gerilmişti, gözlerimi kapatım.

Divya dudaklarımı emeye başladı ve elimi göğüslerinin üzerine koydu.
Divya: Aç gözlerini.
Ben: (yavaşça gözlerini açar) Ah ne kadar büyümüş.
Divya: Neden onun küçük kalmasına izin verdin?
Hiçbir şey söylemedim.
Divya göğüslerinin üzerinde başımı eğiyor. Yüzüm göğüs uçlarındaydı, dilimi çevirdim, hıçkırdı.

Şimdi aşağı inerken karnını, pelvisini, göbeğini emeye başladım, hıçkıra hıçkıra saçlarımı okşamaya başladı.

Şimdi sari kombinezonunu çıkardım, şimdi külotunu dişlerimden çıkardım. Islak yuvasının kokusu burun deliklerime doldu ve gözlerimi kapatım.

İkisi de beni yatağa yatırdı ve iki yanıma yatarak beni öpmeye, göğsümü emeye ve midemi emeye başladı. Göğüs uçlarımı ısırırdım.

Ben: ah, şimdi ikiniz de uzanın, sizi seviyorum.
Şimdi ikisi de uzandı, ikisine de bakmaya başladım, ikisi de inanılmaz güzeldi, 4 yıldır çok çalıştığım için karımın meme uçları biraz büyüktü, onun da kıçı formdaydı.

Divya: Ne izliyorsun?
İkisini de dönüşümlü olarak emeye başladım ve vücutlarını sevdim.Divya’nın meme uçları sert ve sertken Athiya’nın meme uçları yumuşak ve gülgüldü.
Bazen Divya’nın bazen de Athiya’nınkini okşayarak içmeye başladım. Göğüs ucunu emer.

Şimdi göbeğini ve pelvisini emeye başladı. İkisi de ah ah si si yapıyordu.

Artık Athiya’nın yuvasına bakıyorum.
Divya: (şaşırarak) O da mı öpülür?.
Athiya: (güler)Neden erkek kardeşim hiç emez?

Divya Sharma giti.
Ben: Sharma neden konuşuyor.
Divya: (Utanarak) Hayır, bir dahaki gelişinde bana ememi söyle.
Athiya: (Gülüyor) Neden kocam olduğunu söyleyeyim.
Herkes gülmeye başladı.

Artık Athiya’nın kıçını kötü bir şekilde emiyor, kalçalarını emiyor ve dilimle klitorisini okşuyordum. Athiya bir anda yere yığıldı.
Bütün suyunu yalayarak temizledim.

Divya: Ah, ne kadar eğleniyorsunuz.
Ben: Neden ne yapmıyorsun?
Divya: (Utanarak) Var ama siz farklı bir seviyedesiniz. Şimdi aynısını benimle yap.

Ben: (güler) Tamam.

Yüzüstü yatarak onu boğmaya başladım, göğsünü emeye başladım, şimdi iki sert memesini de elimle okşadım, ağzıma doldurdum ve emeye başladım ve meme uçlarını elerimle bastırdım Dişleri. Göğüslerini emip kırmızıya çevirdiğimde hıçkırıkları çıkacaktı.

Artık midesi göbeği emeye başladı, dilini düz karnı üzerinde göbeğinde gezdirdiği anda içini çekerek uyandı.
Şimdi leğen kemiğini emerken dili düz deliği üzerinde hareket eti, iç çekerek uyandı.
Yuvası, tadı ağzıma gelen suyu serbest bırakıyordu. Yuvasının tadı, Athiya’nınkinden farklıydı.

Deliğinin yarıklarını açtım ve dilimi içinde hareket etirmeye başladım, hanım evladı ah ah oh oh başladı.
Yuvası Athiya’nınkinden biraz farklıydı, bana herkesin yuvası farklı gibi geldi, ancak o zamanlar sadece yuvalarını görmüştüm.
Güçlükle emeye başladım, içini çekerken yere düştü, ağzım ıslandı, bütün suyunu içtim.

En Son Sex Hikayesi  acımadan soktum

Divya içini çeker ve sakinleşir.
Ben: Nasıl hisetin?
Divya: Ah, bulutların üzerinde uçuyormuşum gibi geldi.

Ben: Peki bunu ilk kim yapacak?
Divya: Önce karınla ​yapacaksın.
Athiya’yı öpmeye başladım.
Şimdi kıçı başucundaAyağa kalktım, bacağını ayırdım ve horoz yuvasına koydum, şimdi dili emeye başladı.
Divya: Sen de ayaklarımı öp.
Ben de onun ayaklarını emeye başladım ve siki Athiya’nın deliğine soktum, ürperdi, inlemeye başladı, şimdi yavaş yavaş sikmeye başladı ve tüm siki soktu, inlerken sikişmeye başladı, uzun bir aradan sonra sevişiyorduk.

Kolarımda öpüşürken onu sikmeye başladım, bir süre sonra sertçe sikmeye başladı.
Divya: Çok sesli yapıyor canın yanmıyor mu?
Athiya: Ah hayır, eğlenceli.
Sertçe bastırdım ve emeye ve sikişmeye başladım. Yaklaşık 10 dakika sonra Athiya yere düştü ve gitmemi istedi.

Eğildim ve onu sevmeye başladım.
Athiya: Şimdi ikiniz de biliyorsunuz.
Divya’yı yatağın kenarına itim ve açık bacağını emdim, şimdi horoz sürtünmeye başladı.
Ben: Gerçekten ne yapmak istediğini bir kez daha düşün.

Divya: Ah, şimdi çok düşünüyorsun, her şeyi ben halederim.

Şimdi horozu soktum, diye ciyakladı.
Divya: Sakin ol.
Ben: Neden, çok zıplıyordu.
Divya: Uzun zamandır seni memnun etmek için seks yapmadım.

Hafifçe sikmeye başladım ve yavaşça tüm siki soktum. Uzun süre ağlamaya başladı.
Şimdi üstüne uzandım ve hafifçe sikişmeye başladım, hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladı, ah ah, boğazını emeye başladım ve mırıldanmaya devam eti.
Sert itiğimde redeti, deliği çok dardı, aletim sıkıydı ve sarılmamızın sesi çıtırdamaya başladı, deliğine düştüm, bana sarıldı ve bacağıyla belime sardı.
Ben uzaklaşmaya başladığımda, beni üstünde tutmaya devam eti.
Divya: Bir süre böyle kal.
Bir süre orada yatım, aletimi içeri sokar sokmaz beni öpmeye devam eti, Athiya ikimize de bakıyor ve sırtımı okşuyordu.

Bir süre sonra onun yanından indim, ikisinin arasında yatıyordum, ikisi de göğsüme değiyordu.

Divya: Başımı göğsüne koymak bana çocukluğumu hatırlatı, çocukluğumda bile ben üzgünken böyle uyurduk.
Ben: (Gülüyor) Eskiden sadece kıyafet giyerdim.

İkisi de beni tekrar öpmeye başladı.
Athiya’yı sikmeye başladım ve içine düştüm, şimdi Divya’yı bir kez sertçe siktim ve iki kolumda uyuyakaldım.

Ertesi gün çok geç uyandım. İkisi de ayağa kalktı.
Uyandığımda sat 9 civarıydı.

Bir süre sonra banyo yaptım ve yemek yemek için oturdum.
Nithiya üniversiteye giti.
Üçümüz de konuşmaya başladık.

Divya tüm planı anlatmaya başladı.
Divya: Hamile kaldığımda evden çıkmayacağım ve Athiya bazen karnında bir bezle çıkacak, çevredekiler bile bundan şüphe etmeyecek.
Ben: Peki aneme ne demeli.
Divya: 5. ayda evde Athiya’nın hamile olduğunu söyleyeceksin ve teyze gelmeni istediğinde önce rededeceksin sonra ısrar ederse o gelmeden ben Bangalore’a gideceğim, sen Athiya onunla ilgilen burada .
Ben: Teslimata kadar kal ya da o sate gel istersen.
Divya: Ayları ileri geri hareket etiriyoruz, teslimatan sonra onları arayacağız.
Ben: Bak şimdi her şey senin elinde.

Athiya: Önce olursa, bırak gitsin, her şey yoluna girecek.
Divya; (elimi öper) Ben her şeyi halederim.
Sen sadece ikimizi de seviyorsun.
Ben: Biti, neden şimdi gece yapalım.
Divya: (Gülüyor) Şimdi tek seferde oluyor, tekrar tekrar yapmak zorunda mısın?

Ben: Yapmayacağım.
Divya beni öpmeye başladı.
Ben: tamam gece yapalım şimdi dinlenelim.

Odaya geldik ikisi de yanıma yatı ben Athiya’ya dönük şekilde uzanıp onu kolarıma aldım, Divya bacağını arkadan belime koydu ve meme uçları beni kolarına doldurduArkada oturdu.

Ben: Büyük göğüslerin beni akıntıyla dolduruyor, çıkar onları.
Divya; (bana daha çok sarılır) sesizce uyu.

Bir süre konuşmaya devam etik, sonra uyuyakaldık.

Bir süre sonra Nithiya geldi, kalktık ve bir şeyler yedikten sonra salondaki kanepede konuşmaya başladık.

Nithiya: Yenge, dün gece nereye gitin, yalnızdım, ne kadar korktum biliyor musun!
Divya: (Gülerek) Seni teyze yapmaya gitmiştim.
Nithiya: (yumuşak bir sesle) Peki ne oldu?
Divya: (Gülüyor) Hayır arkadaşım, kayınbiraderi benimle aynı fikirde değil.
Nithiya: Seninle aynı fikirde değilsem ne denemeliyim?
Ben: Hey, dayak yer misin, içeri girip ders çalış.
Athiya ve Divya gülüyorlardı.
Nithiya: (Gülerek) Yoksa bizim ilişkimiz de öyle, benimle dene.
Ben: sana söylemeyi bırak.
Ayağa kalktı ve odasına koştu.

Ben: Çok zorbalık yapmaya başladı.
Athiya: Sana seni hisetiğini söyledim, bu yüzden böyle şaka yapıyor.
Divya: Şaka değildi, açık bir daveti.
İkisi de gülmeye başladı.

Akşam anem aradı, enişte ve yenge yine tartıştı, bir şey demedim.

Divya: Baldızı çok kötü, neyle gurur duyduğunu bilmiyorum.
Ben: Kızlar neyle gurur duyar?
Divya: (Gülüyor) Bor gururlu. Kardeş sıkı sıkı sikmiyor onları, onun yerinde ben olsam onun deliğini yırtardım.

Ben: (gülerek) yükleyin.
Divya: Onu hiç yakalayıp çok sikip tüm gururunu delikten çıkarmıyorsun.

Ben: Kızdın mı, bir şey söyleme.

Şimdi akşam yemeğinden sonra tekrar sevişiyoruz, ikisiyle de iki kez sikişiyorum, sonra yatma vakti Divya’ya Nithiya’ya gitmesini söylüyorum, sonra Athiya gidiyor, Divya kolarımda. uykuya dalmak.

Ertesi gece de devam ediyor.

Ertesi gece beklemeyi redediyorum.

Birkaç gün sonra ikisi de tekrar odaya gelir.
Ben: Ne oldu birkaç gün bekleyelim.
Divya: Arkadaşım 5 gün önce adet oldum şimdi tekrar adet olmam gerekiyor.
Ben: Arkadaşım önce hesabını yapmalıydın.
Divya: Bu sefer yapacağım. Hadi yapalım.
Ben: Bugün yapmanın bir faydası yok.
Divya: Arkadaş sen gönülden istemiyorsun. Bunu bir ay boyunca yapın ve sonra görün.

Şimdi katılıyorum ve bir ay boyunca, bazen bir gün ağzı açık kalarak ikisini de sikeyim.

Ama önümüzdeki ay yine Divya’nın regl dönemi geliyor.

Dönem geldiği gün sabah yemek yedikten sonra oturuyorduk, öğleden sonra Nithiya odasındaydı, biz koltukta oturuyorduk.

Divya başı omzumda çok üzgün oturuyordu. Athiya da üzgündü.
Ben: Ne oldu ikiniz de çok üzgünsünüz.
Divya: Bugün yine adet oldum.
Ben: Peki ne oldu?
İkisi de acı acı ağlamaya başladı.
Ben: Hey neden ağlıyorsun.
Athiya: Tüm bunlar benim yüzümden oluyor gibi görünüyor.
Ben: Delirdin mi, testimi tekrar yaptırabilir miyim?
divya; Hayır, bir problemin yok, bir problem olmuş olmalı, bu sefer tekrar deneyeyim.
Ben: Ey arkadaş kocanla bir dene bakalım benim çocuğum ne olacak senin çocuğun hepsi aynı eve ait ve aynı evde yaşayacak.
Divya: (beni öperek) Bu sefer içtenlikle yapacağız.

Nithiya: (kapının yanından) Yapamıyorsan, bana bir şans ver ve bir kez dene.

Ben: (ona bakarak) Defol buradan.

İkisi de gülmeye başladı.
Divya: (Gülerek) Doğru söylüyor, bir dahaki sefere olmazsa ona da bir şans veririz.
Divya’nın yanaklarını ısırıyorum.

Önümüzdeki bir ay boyunca çok seviştikKayınbiraderim de araya giriyor ve benimle aynı fikirde olduğun için teşekür ediyor.

Önümüzdeki ay Divya adet görmüyor, çok mutluyuz.

Önümüzdeki ay Divya’dan test yaptırmasını isteyeceğim.

O sabah Nithiya beni uyandırmaya geldiğinde yeni uyanmıştım.
Nithiya: Kalk kayınbiraderi.
Uyandım ve elinde hamilelik böceği olduğunu gördüm.
Ben: Bana bunun ne olduğunu göster.
Nithiya: Önce bana bir köpek yavrusu ver, sonra sana göstereyim.

Ondan kapmaya başladığımda kaçtı, ben de peşinden koştum.
Nithiya, salonun dışında masanın etrafında koşmaya başladı.

Ben: Bak, bana Nithiya’yı ver yoksa yakalanırsan seni yenerim.
Divya: (Gülerek) Nithiya Tulu’ya ver, niye ızdırap çekiyorsun.
Nithiya: Ne zamandan beri vermeye hazırım baldızım ama o hiç almıyor.
Ben: Hey dostum, bir kit istiyorum.
Nithiya: Evet, o zaman önce yavruyu ver ve kiti al.
Ben: Sana şimdi söyleyeceğim.

Kaçıyorduk, onu yakaladım, takımı sutyeninin arasına soktu.
Nithiya: Hadi şimdi çıkaralım.
Onu arkadan tutuyordum ve gıdıklıyordum.
Ben: Dışarı çık.
Tam o sırada yukarıdan Athiya gelir.
Athiya: (Gülüyor) Siz ikiniz ne yapıyorsunuz.
Ben: Bak kiti vermiyor, söylemiyor da.
Athiya: Kit’in neyi bilmesi gerekiyor?
İkisinin de gözlerinden anlıyorum, ikisi de çekingenmiş, olumlu olduğunu anladım, çok mutlu oldum ve Nithia’dan ayrıldım.

Ben: Sen git, biliyorum.
Beni yanağımdan öptü ve dişlerine dokundu. ve kiti vererek kaçtı.
Ben: Ah bak ne kadar zorbalık başladı, diş izi oldu.
Athiya: Baldızının şeytaniliğine tahamül edemezsin.

Divya’yı kanepeye oturtur. Divya utangaçtı.
İkimiz de yanağından öpüyoruz.

Ben: Divya her ne yaptıysanKimse bizim için teşekür etmez.
Boynumu ısırıyor.
Divya: Evliliğim sırasında bana ailene teşekür etmeyi asla unutmadığını söylemiştin.
Ben: (yanağını öperek) tamam, hatırlayacağım.

Bir süre sıradan bir şekilde konuştuk.
Artık akşam herkes oturmuş konuşuyordu.
Athiya: Dinle Nithiya, Divya’nın hamile olduğunu kimseye söyleme.
Şimdi Divya tüm planı Nithiya’ya açıklıyor.
Nithiya: Bu kadar büyük bir sırı sakladıktan sonra elime ne geçecek?
Divya: (Gülüyor) Ne istiyorsun?
Ben: Sana bir scoty ısmarlayayım.
Nithiya: Scoty istemiyorum, büyük bir şeye çarpacağım.

Athiya: Tamam, istediğini alacaksın.
Nithiya: Evet ama kontrole gitmem gerekecek.
Ben: Evet, bunun için bir araba alıp uzak bir hastanede kontrol yaptıracağım.

Şimdi herkes birlikte yemek yiyor ve bu haberi kayınbiradere bildiriyor, çok seviniyor.
Şimdi herkes Divya’ya çok sahip çıkıyor, ara sıra sikişiyorduk, herkes çok mutluydu.

Şimdi kayınbiraderim birkaç gün içinde geldi, biz de gidip bir araba aldık. Kayınbiraderim çok mutlu oldu, Divya’yı çok sevdi ve Divya da onu çok sevdi.
Hepimiz mutlu bir şekilde yaşıyorduk. Herkes Divya ile çok ilgileniyor.

Evde beşinci ayda, Athiya’nın 3 aylık hamile olduğu söylendi ve ane çok mutlu oldu.
Ane gelmek istedi ama Divya teslim satinin geleceğini söyledi.

Birkaç ay sonra, anemden bir telefon aldım ve yengemle yengem yeniden tartıştılar ve abim çocukları yanına aldı, yengem. ane evine giti, sen de abinin yanındasın dedim, git çocuklara bak.

Doktorun hastanesinin tüm setlerini burada tutmuştum.
Birkaç ay sonra Divya çok güzel bir erkek çocuk doğurdu, çok mutlu olduk.
Eve geldikten sonra herkes çok eğlendi.

Bir ay sonra anene bir torunun olduğunu söyledi.
Anem daha vakit var dedi, sayımda bir yanlışlık olmuş olmalı dedim.Divya teyzenin torununun gelmesi için acelesi var o yüzden hemen geldi dedi.
Ane, torununu görmeye gelmek istedi.

Kardeşinizin çocuklarını nasıl bırakıp geri döneceksiniz dedim baldızı anedir.
Anem sen yengeni al bak dedi ben kabul etmedim anem sen git yengeni ikna et abisine gidecek bende sana geleceğim dedi.

Bir süre sonra kabul etim.
Şimdi birkaç gün sonra kayınbiraderim izinli geldiğinde yengemin evine uçakla gitim.

Evinde çok insan vardı, herkes onu ikna eti, o da kabul eti, şimdi onu sadece babamın olduğu Bihar’daki köyüme götürdüm.
Oraya vardıktan sonra yarın onu kardeşime götürecektim.
Şimdi yemekten sonra yarın kardeşime gitmem gerektiğini söylemeye gitim.
Baldızı: Ağabeyin beni terk etmişti, o gelene kadar gitmeyeceğim.
Karımı ve çocuklarımı bırakıp sinirlendim, onları mutlu eden ben değildim.

Terasa gitim ve Divya’yı arayıp yarın geleceğimi söyledim.
Divya: Hey, deliğini yırtarsam bütün gururu gider demişti. Ailemizi mahvedecek.

Kardeşimi aradım.
Ağabey çok gururlu, boşver, gururdan boşamam, yanımda da tutmam dedi.
Ona tüm bunları düşünme, herkesin bir arada oturup sorunun ne olduğunu anladığını anlatım.
Erkek kardeş: Seninle bir sorunu var, seni hep tersine kışkırtıyor.

Ben: Onunla tüm sorunlarınızı çözersem ikiniz de mutlu olur musunuz?
Ağabey: Olamaz, ablasını seninle evlendirmek istedi ama sen yapmadın, o zamandan beri zehirlendi.
Ben: (gülerek) Gidip tüm zehirlerden kurtulacağım.

Şimdi aşağı indim ve Papa Grou’yu gördüm.2. kataki odada uyuyordu, baldızı 2. kataydı.
Odasına gitim.
Ben: Biraz daha anlat baldızı, uyumaya mı hazırlanıyorsun?
Baldız: Evet.
Ben: Burada oturup biraz konuşsam sorun yaşarsın.
Baldızı: Hayır gel otur.
Yengem bana Athiya ve çocuğu sormaya başladı, ben de ona her şeyin yolunda olduğunu söyledim.

Ben: Yengem, bir şey söyle bana, kaç gün sonra seks yapalım?
Baldızı: Ne tür şeyler soruyorsun?
Ben: Yenge söyle bana 9 aydır seks yapmadım, kardeşinle çok eğleniyorsun.

Kayınbiraderi: Indore’dan geldiğimden beri ne kadar eğleniyorum……
Sesiz kaldı.
Ben: Hepsini bırak, şunu izle.
Onlara benim ve Athiya’nın seks resimlerini göstermeye başladım.
Baldızı: Kaldır şunu, bana bunları gösterme.
Ben: Athiya’nın yuvasının ne kadar sıkı olduğunu görün, göğüs uçları çok mükemel. Gençliğin solup gidiyor.
Baldızı: O 25, 26 yaşında ve ben 32 yaşında iki çocuk anesiyim.
Ben: Bak baldızı nasıl da kıvırmışım kıçını, konuşursan seninkini de yaparım.
Baldızı: Fazla konuşma, git, şimdi üstümü değiştirmem gerekiyor.
Ben: Neden benim önümde değişmiyorsun?

Geniştem önümde havluyu sardı, sariyi açtı ve bluzu açtı, havluyu sutyenin üzerine sardı, altındaki iç eteği, kalın kalçasını ve büyük popo külota dardı, o ikinci havlu beldeydi.Sarıldı ve dolaba maksi kazmaya başladı.

Ben: İki çocuk sahibi olduktan sonra bile kendini fazlasıyla korudun.
Baldız: Ben de gençliğimin azaldığını söylüyordum.
Ben: Şu anda zirvedesin, bana bir kez bile dönme.

Kayınbiraderi döndü.
Baldızı: Gecelik aşağıdaki çantada, git al.
Ben: Görmek isteyenler böyle uyusun.

Kayınbiraderi: Git ve al.
Ben: Peki, havluyu bir kez çıkar ve göster.
Baldızı: Fazla abartma.
Ben: Baldızımı göster, Athiya’nın sutyen külotla ne kadar seksi göründüğünü gör.
onlar için demek istiyorumYa da sütyenli seksi bir fotoğrafımı göster.

Kayınbirader: Bak
Havluyu çıkardı.
Ben: Wow yenge harika görünüyorsun, fotoğraf çekeceğim.
Baldızı: Al ama kimseye gösterme.

Ben: Yengem, Athiya’ya hamilelik yağlarınızın nasıl azaldığını anlatmak zorunda kaldım.
Baldızı: Ona söyleyeceğim.
Ben: Bhabhi belin ne kadar esnek.
Baldızı: Çok yağ sürme, Maxi getir.

Aşağı indim ve çantamdan seksi bir maxi çıkardım.

Bhabhi: La ab.
Ben: Taksam sorun olur mu?
Baldız: Buraya fazla getirme.
Ben: Giyeceğim yoksa seni aşağı indiririm.
Baldız: Tamam.

Maksi yatağın üzerine oturdum.
Ben: Önce ne zaman sevişebileceğini söyle bebeğim.
Baldız: Canın istediğinde!
Ben: Bunu şimdi yapmak istiyorum.

Galdı: (biraz susar) Karın var yoksa kiminle yapacaksın.
Ben: Bunu düşündüm.
Baldız: La ab maxi de.
Ayağa kalkıp yanına gitim ve kolarımı ona doladım.

Bhabhi: Beni bırakıp ne yapıyorsun?
Ben: Baldızı, hala evliliğime kızgınsın, kardeşin benden daha iyi bir çocukla evli, şimdi beni afet.
Baldızı: Önce beni bırak.
Ben: Hayır, bugün senden tüm şikayetlerini giderdikten sonra ayrılacağım.

Galdı: Ah, seni öldürürüm, bırak beni.
Ben: Bugün ne kadar öldürürsen öldür, gitmeyeceğim.

Dudaklarımı boynuna koydum ve emeye başladım.
Baldızı: Ah, bırak beni, kardeşine söyleyeceğim.
Ben: Kardeşim sadece zehrini çıkar dedi.
Baldız: Hangi zehir?

Geniştemi kucağıma alarak yatağa uzandım ve dudaklarını emeye başladım, onu ısırmaya başladım, şimdi yanaklarını, boğazını, kulaklarını ve boynunun her yerini emeye başladım, o içini çekiyor ve yanlış bir şekilde protesto ediyordu. aynı zamanda yapıyordu.

Şimdi sütyenini çıkardım ve onu emeye başladım ah ah ahBunu yaparken, memelerini ısıracağımı söyleyerek haksız yere itiraz ediyordu.
Artık midesi emeye başladı, göbek pelvisi emeye başladı. İçini çekiyor ve başımı kaldırıyordu.

Şimdi ağzımı doğrudan deliklerinin üzerine koyuyorum ve külot dişlerini çıkarıyorum. Dilini yuvaya çevirir çevirmez yüksek sesle iç çekiyor, belki de erkek kardeşi yuvasını hiç yalamamıştır.
Deliğe dikatlice bakmadan bacağını ayırdım ve deliği emeye başladım, kalın kalın baldırları emeye başladım, iç çekiyordu, deliğini ağzıma tamamen doldurdum, hıçkırarak ağladı.

Emeye devam etim, tekrar tekrar iç çekerken düşüyordu.

Kayınbiraderi: ah, bırak şimdi acıyor. Ancak 4 kez düştükten sonra ağlayacak hale geldi.

Üstüne uzandım ve onu öpmeye başladım.
Ben: Giti, her şey zehirle ilgili ve eğer oradaysa bugün onu emip çıkaracağım.

Kayınbiraderi: Olamaz, boşver şimdi.

Onu bir süre öptüğümde, okşadığımda nefes alması normaleşiyor.

Ben: Baldızım, bir şey söyleyeyim.
Baldız: Evet deyin.

Ben: Daha ne kadar kavga edeceksin baldızı, gururunla kendinin ve çocuklarının hayatını mahvediyorsun.
Baldız bir şey söylemedi.
Onu sarstığımda ağlamaya başladı.
Ona sarıldım ve onu susturmaya çalıştım.

Genişte: (ağlayarak) Doğru dedin, o kadar gün çocuklarımdan ayrı kaldım, çocuklarım bensiz nasıl olur bilmiyorum.
Onları susturuyorum.

Bir süre sonra o uykuya daldığında ben de orada uyuyorum.

Ertesi gün uyandığımda yengemi göremedim.

Üst kata, odada oturuyordum.
Yenge bizi yemeğe davet etmeye geldi.
ben: üzgünüm yenge dün geceiçin.
Baldızı: (sarılır) Dün kaç ay sonra bir erkekle temasa geçtim ne diyeyim sana.

Ben: Üzgünüm, lütfen beni afet.
Baldızı: Özür dilemeliyim, günlerdir nefret besliyordum.
Hadi ama, bugün çocuklarımla tanışmam gerekiyor.

Ben: (güler) Yarın yürüyeceğim, bugün seni fena düzeceğim.
Baldızı göğsüme vurdu.

Artık yengemi geceleri 4 kez sertçe sikiyorum, göğüslerini şişiriyorum, göğüsleri pue gibi yumuşaktı. Yengem bir yıl sonra öpüşüyordu, tüm hararetini gideriyorum.

Sabah abim ve yengemle telefonda konuşuyorum, hastalıklı dertlerini gideriyorlar, şimdi yengeyi kardeşime götürüyorum .
Kardeşin çocukları, aneleriyle tanıştığı için çok mutluydu.

Anem aynı fikirde.

Şimdi Indore’a geliyorum, ertesi gün kayınbiraderim ayrılıyor.
Çocuğum olduğu için çok mutluydum. Divya ve Athiya çocuğa çok iyi baktılar.
Hem çocuklar hem de Nithiya ile aynı odada ayrı bir odada uyuyorum.

Divya’ya anemden bahsetim.
Ben: Divya ma gelecek ay gelecek mideni ne yapacaksın.
Divya: (Gülüyor) Onu kemerle çalıştırıp bitireceğim ama ne yapalım onu.
Dudu’sunu işaret ediyor ve anlatıyor.

Ben: Her şeyin icabına bakacaksan kendine iyi bak demiştin.
Divya: Bütün bunlar olduysa bu da olur.
Siz sadece oğlunuzun teyzesine göz kulak olun.

Ben: (şaşırarak) oğlunun teyzesi kim?
Divya: Ben ve orada kim var!
Ben: (güler) oh peki.
Divya herkesi arar.
Divya: Şunu aklından çıkarma, onu besleyene kadar anesiyim Dudu, gerisi teyzem. Herkes yarından itibaren bunu uygulayacak, yoksa teyzeDirek Bey’in önünde açılacak

Nithiya: Teyze Dudu’sunu beslemek isterse kız kardeş ne ​yapacak.
Divya: Kucağıyla kapatıktan sonra meme ucunu ağzına alacak. Ve eğer sesiz kalmazsam, beni yalnız bırakacak.
Herkes iyi hazırlanırsa yakalanmazlar.

Şimdi bir gün gece Athiya’yı odasına çağırdım. Mimiklerle yürümesini söylüyordum, uzun süredir sevişmiyorduk.

Divya: (gülerek) git Athiya, kocan arıyor.
Athiya: (kızararak) Ben gitmeyeceğim, sen git.
Divya: Sen bugün gidersin, ben yarın giderim.
Ben: Neden şimdi geleceksin?
Divya: Oğlunun dayısının yokluğunda dayısına da bakmak zorunda kalacağını söylemişti.
İkisi de gülmeye başladı.

Athiya benimle geldi ve onu öpmeye başladım.
Uzun bir aradan sonra sevişmek üzereydik, onu 2 kez sertçe siktim, sonra Divya ile yatı.

Ertesi gün Divya geldi.
Ben: Dostum şimdi yapman yanlış değil.
Divya: Bir sorun yok, kocam bana mutlu olman gerektiğini söyledi.

Divya beni öpmeye başladı.
Divya: Hey, ben senin için sütümü test etirmedim, test etir.
Sütünü içmeye başladım.
Divya: Nasıl hisetin?
Ben: Sütün çok tatlı.
Divya: Athiya da burada konuştu.
Ben: O da test yaptı mı?
Divya: Evet ona test yaptırdım, yarın Nithiya’ya da test yaptıracağım.
Ben: (Gülüyor) Bir numara için deli oluyorsun.

Memelerini emeye başladım, mızmızlanmaya başladı, şimdi ben onun göğüslerini emeye başladım.
Ben: Yuvan da yumuşadı ve büyüdü.

Onu iki kez sertçe emdirip düzdürüyorum.

Artık böyle yaşamaya başladık.
Bir ay sonra ane gelmek istedi ben de bahane uydurup 15 gün erteledim şimdi çocuğumuz 5 aylık Divya’nın da midesi küçüldü.

Birkaç gün sonra anesini getirdi.
ane gelAthiya torununu gördüğüne çok sevindi ve onu çok sevdi.
Divya Todi anesinden uzakta yaşıyordu.
Artık her şey plana göre gitmeye başladı.
Ane Nithiya ile yatıyor, ben yalnız ve Divya Athiya oğluyla.
Anem derdi ki Athiya ile yatsaydın ben de çocuk geceleri ağlayarak uykumu böler derdim.
Ane torunu ve gelini ile yatmak isteseydi, Athiya’ya çocuğun idare edilemeyeceğini, ikisinin birlikte idare etiğini söylerdim. Artık inek sütüyle beslemek zorunda kaldığı için Athiya o kadar sorunla karşılaşmadı.

Ane hiç şüphelenmedi.

Bir gün herkes öğle yemeğini yedikten sonra oturmuş konuşuyordu. Kayınbiraderim de gelmişti.
Ane: Divya, yakında bir çocuğun olacak.
Divya utandı.
Ane: Şimdi sadece Nithiya evlenirse tüm gerginliğim sona erecek.

Ben: Evet, onu da yakında evlendirmeyi düşünüyordum.
Ane: Divya’yı çok sevmiştim aferin kayınbiraderi ile evlendirdin kızımız gözümüzün önünde.
Şimdi Nithiya öylece çekip gidecek. Bir oğlum olsaydı onu da gözümün önünde tutardım.

Nithiya: (aniden konuşur) Bizim tarafımızda iki kız bir erkekle evlenir.

Hepimiz şok olduk ve gülmeye başladık, o utangaç bir şekilde odaya giti.
Divya: (güler) Teyzenin ne dediğini anladın mı?
Divya’ya susmasını işaret ediyorum.
Ane: Evet, çocuğum gözümün önünde kalsın istiyorum.

Hepimiz çok mutluyduk ve çok eğleniyorduk.
Babam birkaç ay sonra anemi aradı.
Anem giti, 3 ayda hiç şüphesi olmadı.

Artık herkes ayrı uyumaktan zevk almıyordu, herkes tek başına uyumaktan sıkılmıştı, bu yüzden bir gün kayınbiraderim gelmişti, bu yüzden alt kataki en büyük odada yatık. ve koyun.

Soğuk bir gündü, bu yüzden akşam yemeği yedim ve bir yatakta Athiya, diğerinde yeğeni ve Divya ile kayınbiraderi uyudum.Yatakta yatıyordu. Herkes konuşuyordu ve ane şüphelenmediği için mutluydu.

Nithiya biraz sonra geldi.
Nithiya: Sizler beni yalnız bırakarak eğleniyorsunuz.
Athiya: Gel sen de biraz otur.

Divya’nın yatağına giti ve uyuyan çocuğu sevmeye başladı.
Ben: Senin evliliğinden bahsediyorduk.
Athiya: Ben evlenmek istemiyorum.
Ben: (Gülüyor) O da burada dedi, bak ne kadar mutlu.
Divya: Evliliğe evet dedim çünkü kendi insanlarımla kalmak istiyordum, başka yerde evlenseydim asla yapmazdım.

Ben: (gülerek) O zaman evlilikten zevk alan kişi onu asla elde edemez.
Yastığı bana fırlatıyor.
Ben: Peki öldürme, gelelim Nithiya’nın evliliği konusuna.
Nithiya: (kardeşine sarılarak) Hepinizi bırakıp hiçbir yere gitmeyeceğim. Hepiniz burada kalacaksınız, baldız da burada kalacak, ben de burada sizinle kalacağım.
Kayınbiraderi: Tamam ablacım gitmene gerek yok.
Divya: (Gülüyor) Kimse istemezse seninle evlenirim.

Nithiya Sharma giti.
Athiya: Hepimiz her gün böyle olacağız.Aile birlikte uyurken çok eğleniyor.
Divya: Evet, iyi eğlenceler. Aksi halde biri orada yalnız uyuyor ve biri burada yalnız uyuyor.

En Son Sex Hikayesi  FPOV: Yüzme Havuzu Sikişi

Kayınbiraderi: Nithiya, şu yatağa git, sorun çıkar.
Athiya: Evet buraya geliyorsun.
Nithiya, yataklarımızın üzerinde, aramızda yatıyordu.

Gece bitiğinde biraz konuştuk, uyuyakaldık.
Divya, Athiya’yı sat 3’te alır.
Divya: Kalk Athiya, uyu bebeğim, birazdan geleceğiz.
Mary ve Nithiya da uyandı.
Divya kayınbiraderimle diğer odaya giti ve ben ve Athiya oğlumun yatağında uyumaya geldik.
Nithiya: İkiniz de nereye gitiniz.
Athiya: Sesizce uyu.
Nithiya: Neden gitin, burada yalnızım.

Sesizce uyuyormuş gibi yaptım.

Şimdi böyle uyuyoruzBir şey yapılması gerekiyorsa başka bir odaya giderdi.

Kayınbiraderim birkaç gün sonra ayrıldı.
Şimdi geceleri Divya ve Athiya oğlumla yatı ve ben de Nithiya ile yatım.

Divya beni gece gizlice uyandırdı.
Ben: Ne oldu?
Divya: (sesizce) Başka bir odaya geçelim, gitmek geliyor içimden.
Ben: Arkadaşım 4 günden beri her gece kocanla gidiyorsun.Ben ve Athiya 10 gündür hiçbir şey yapmadık.
Divya: Hadi.
Beni başka bir odaya getirdi ve öpmeye başladı.
Ben: Bu bir prezervatif.
Divya: Onunla kondom kulanıyorum. Siz de aynısını yapın.

Sütünü içmeye başladım, bataniyeye girdik, kıçını yaladım, şimdi onu emerken sikmeye başladım, bir süre sonra hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladı.
Ben: Artık işiniz biti.
Divya: Bir kez daha.
Onu tekrar öpmeye başladım, içini çekerken yere düştü.

Ben: Divya, mutlu musun?
Divya: Neden böyle söylüyorsun.
Ben: Yani kocanla mutlu musun?
Divya: (beni öperek) Evet çok mutluyum o da çocuğun gelmesine daha çok seviniyor ve beni öperken teşekür ediyor ve beni çok seviyor.
Ben: Her şeyi çok iyi haletin.
Divya: Şimdi gelecekte de her şey güzel olacak. Uzun zamandır evde değildim, bu yüzden oğlumun doğum gününde eve gitmek istiyorum.
Ben: tamam.

Onun kolarında uyuyakalıyorum.

Sabah uyanırım, banyo yaparım, yemek yerim ve ofise giderim.
Akşam Nithiya odada ders çalışıyordu, üçümüz de salonda oturuyorduk.

Divya: (gülerek) Athiya, kardeşine deliği yalatım.
Athiya: (gülerek) Peki kardeşim onu ​nasıl yaladı.
Divya: (Gülüyor) Kardeşinin dili çok uzun!
Ben: Ah, neyle oturdun.
En azından eve gitikten sonra nasıl yaşayacağınızı planlayın.

DivYa: Ah evet Athiya biz 🎂 eve gideceğiz. Eve gitmeyeli uzun zaman oldu.
Athiya: Tamam ama nasıl olacak. Artık acıktığı zaman da benden bir şey alamadığından guruldayarak sana geliyor.
İkisi de gülmeye başladı.
Ben: Evet cidi bir sorun.
Divya: Her zaman bir şişe bulunduracağım ve önüme biri gelirse şişenin kendisinden sarı vereceğim.
Ve geçen seferki gibi, bluzumu sate bir değiştirirsem leke bile görünmez.

Athiya: Tamam, ben de senin bluzunu giyeyim.
Divya: Ane artık şüphe duymaz, abi babanın yanında sütü sarıyamaz, sadece yengeye biraz dikat etmen lazım, bu arada baldız şimdi abiyle kavga etmez.

Ben: (güler) Tüm zehirlerini temizledim.
Divya: Ne demek istiyorsun? Onları becerdin.
Ben; Evet, bunu söyleyen sendin.
Divya: Ve bana söylemedin bile.
Ben: Oh, Athiya’ya söyledim.
Athiya: (Gülüyor) Ona fotoğrafını göster.
Sütyeninin üzerindeki fotoğrafı gösteriyorum.

Divya: Vay baldızı, iki çocuk sahibi olduktan sonra bile yük gibi geliyor. Kıçının şekline bak.
Ben: Athiya’yı gördüm, sen ondan daha iyisin.
Athiya utanır.
Divya: Evet çok uğraştın hadi şimdi benimkinin aynısını yap.
Ben: (Gülüyor) Kocana söyle.
Divya: Ben senin arkadaşınım ve oğlunun teyzesiyim ayrıca bu kadar hizmet etmen gerekiyor.
Ben: tamam, yağı al ve yukarı çık.

Athiya: (Gülüyor) Güvende kalın, önce sırta yağ masajı yapacağız sonra……!

Divya gülerek yağı almaya gider.
Yukarı çıkıyoruz, yatırıyorum, elbisesini ve mamasına bulaşan yağı çıkardım, masaj yapmaya başladım, hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladı, sağmaya başladım, sonra içtim. Anesi kaslarını yumuşatı.
Şimdi yağ göbek deliğine düştü ve masaj yapmaya başladı.
Şimdi kemiklerine bastırarak bacağına ve uyluğuna masaj yaptı ve hıçkıra hıçkıra ağladı.
şimdi ters çevir onuK’nin omuzlarına ve sırtına masaj yaptı, sırtına masaj yaptı.
Şimdi poposuna bastırarak yağ sür ve poposuna sıkıca masaj yaparak çığlık atı.
Divya: Aa koy şimdi.
Az önce pelvisine yağ döktüm ve düştü, poposuna masaj yapmaya devam etim.
Divya: Ah, şimdi söyle, tahamül edemiyorum.
Şimdi üstüne uzandım, beni kolarının arasına alıp öpmeye başladı ve bacaklarını bana doladı, pantolonumun düğmelerini çözdüm, aletimi deliğine soktum ve bir vuruşta yağlanmış deliğine ok gibi soktum. .
İçini çekti.
Şimdi onu becermeye başladım, 20 dakika sonra kavga etik.
Onu öpmeye devam etim, o ise nefesini tutmaya devam eti.

Ben: Nasıl hisetin?
Divya: Tamamen sıktın, böyle masaj yapmayı nereden öğrendin, neden daha önce yapmadın.
Ben: Şimdi yaptın, bir aylık masajdan sonra kıçın Athiya gibi ortaya çıkacak.

İşte buradayız.
Athiya: (Gülüyor) Nasıldı Divya?
Divya: Athiya, onun bu kadar iyi masaj yaptığını neden daha önce söylemedin, daha önce söyleseydin doğumdan sonra sana masaj yaptırırdım, narin elerini gereksiz yere rahatsız ederdim.

Gülmeye başladık.
Nithiya: (çıktı) ne oldu, tek başınıza mı gülüyorsunuz?
Ben; Böyle bir şey yok!

Nithiya kanepede Divya’nın yanına oturdu.
Nithiya: Baldızı, neden bu kadar çok yağ sürdün.
Divya: Masajı yeni yaptırdım.
Nithiya: Bir ara kız kardeşim de bana masaj yapsın.

Athiya: (güler) Yapmadım.
Divya bir şey söylemek üzereydi ki sözünü kestim.
Ben: Şimdi git banyo yap.

Ben de banyo yapmak için yukarı çıkıyorum, Divya da kalkıp şofben’i çalıştırıyor ve aşağıda banyo yapmaya başlıyor.

Üst kata gayzer yoksa Divya’nın yıkanmasını beklerdim.
Divya’nın banyosundan sonra ben de alt kata ılık suyla banyo yapıyorum.
Banyodan çıktım ve odamda giyiniyordum.

Üçü de salonda konuşuyordu, benim odam yan tarafta olduğu için ses geliyordu.
Nithiya: Baldızı, kiminle masaj yaptın?
Divya: Hey, kayınbiraderinden daha iyi masaj yapıyor, bir ara sen de yaptırmalısın.
Nithiya: Bırak onu baldızım, bana nereye masaj yapacak.
Divya: Hey, eğer geceleri onunla yatıyorsan, ara sıra kucağına al.
Ben: (odayı terk ederek) evet tüm eğitimi ver.

Nithiya utangaçtı ve Athiya, Divya gülmeye başladı.

Şimdi yemek yedikten sonra uyumaya gitik. Gece uyandım ve Athiya’yı kucağıma alıp başka bir odaya götürdüm.

Ben odaya girer girmez beni öpmeye başladı, öpüşmeye başladı, bataniyeye girip tüm kıyafetlerimi çıkardık ve meme uçlarını emeye, kulaklarını emeye başladık. , boyun ve boyun her yerde, o da göğsüm ve kulaklarım.Boğazımı emdim.
Şimdi onun deliğini yaladım ve onu tamamen ıslatım, şimdi horoz girdi ve sikişmeye başladı, inlemeye başladı, çok sıkıydı, sikimi sıkıyordu. Teredütle sikişmeye başladım, sevişirken ağlıyordu, yaklaşık 20 dakika sonra deliğine düştüm, iki kez düşmüştü.
Bir süre birbirimizi öpüp okşamaya devam etik.

Ardından odaya geri döndük ve uyumaya başladık. Nithiya uyanıktı.
Nithiya: Nereye gitiniz?
Athiya: Ah, kapa çeneni, git uyu.

Nithiya ile bataniyenin üzerinde yatım, üçü de diğer yatakta yatı.

Artık geceleri böyle uyurduk ve sevişmek zorunda kalırdık, bazen diğer odadan Divya bazen de Athiya gidip siktirirdi.

Şimdi doğum günü yaklaştı, kayınbiraderim 10 gün izin aldı ve eve geldik.
Abimi aradığımda daha 1 ay oldu dedi, ben de hayır hatırlamazsın 1 yıl oldu dedim.

Herkesin kafasını karıştırdık, sonunda herkes bir yıl geçtiğine inandı, şimdi abi de eve geldi.
Enişte ve yenge çocuğumuzu görünce çok mutlu oldular.
Hepimiz eve çok mutlu döndük ve planı çok dikatli takip ediyorduk.vardı.

Ertesi gün doğum gününü büyük bir tantanayla kutladık.
Burada birçok oda vardı, bu yüzden Divya bir odada kocasıyla, ben de yan odada eşim ve oğlumla yatık.
Nithiya Ana alt odalarda uyudu ve enişte ve yenge de alt odalarda uyudu.

Athiya geceleri oğlunu Divya’nın odasında uyuturdu.

Şimdi bir gün akşam herkes aşağıda salonda oturmuş yemek hazırlıyordu.
Ane: Divya, yakında bir çocuğun olabilir.
Ben: Bekle ane kaçtı biraz gidiyor.

Ane: Kapa çeneni, artık sadece Nithiya evleniyor, gerilimim bitsin.
Ane: (kardeşine) Çevrende hiç erkek gördün mü?
Abi: Evet bir iki tane erkek var herkes kabul ederse bir ara gidip bakayım.
Nithiya: Evlenmeyeceğim, hepinizi bırakıp hiçbir yere gitmeyeceğim.

Ane: (ona sarılarak) Ah oğlum ben de seni benden uzak tutmak istemiyorum ama ne yapayım bizim ilişkimizde evlenme çağında erkek çocuk yok . .

Kayınbiraderi: Divya bizde kaldı, bizden sadece Nithiya ayrılacak canım bacım.
Divya: (Gülüyor) Yenge zehirlendikten sonra (yavaş yavaş) tamamen değişti.

Kapamasını işaret ediyorum.
Nithiya: Bizim açımızdan iki kız kardeşin bir erkekle evlenmesi sorun değil.
Erkek kardeş: (Gülüyor) Kabul edersen seninle evlenirim.

Nithiya Sharma gider ve herkes gülmeye başlar.
Baldız kardeşine bakıyor.
Ben: Çok konuşma abi gece yenge ısırır seni bak zehir artıyor.

Bhabhi beni görünce utanır ve mutfağa gider.
Abi: Kayınbiradere söyle ne dersin.
Kayınbirader: Ablamın gözümün önünde kalmasını istiyorum.

Herkes bana bakmaya başlıyor.
Ben: Bunları bırakın, yemek yiyelim.

Artık herkes birlikte yemek yiyorUyuyorlar, birkaç gün sonra kayınbiraderim gidiyor, bir ay evde kalıyoruz. Ardından Indore’a gelin.

Geri gelin, hepimiz rahatlayalım.
Gece uyurken hepimiz konuşuyorduk.
Ben: Güzel, kimse şüphelenmedi, her şey yolunda giti.
Divya: Evet yengem beni sadece bir kez yemek yerken gördü.
Ben: Peki ne yaptın?
Divya: Divya üzerim çamurla kaplıydı, ben de yengeme ağlıyorsam yalan söylüyor ve aldatıyorum dedim. Yenge gülmeye başladı ve iyi ki teyzesinin sütünü içiyor dedi.
Hepimiz gülmeye başladık.
Divya: Bir şey kabul edilmeli ki senin oğlun da bizim planımıza dahildi, orada herkesin önünde kucağıma gelirdi ve bak meme ucumu emiyor ve hiç bırakmıyor.

Athiya: Dişleri var, çok sert ısırıyor.
Divya: (Gülüyor) Baba giti, beni de ısırdı.
Athiya: (Gülüyor) Süt verirsen daha az ısırır, benimkini alıp süt gelmeyince çok sert ısırır. Nasıl yapıldığına bakın.

Bluzunu göstermeye başladı.
Ben: (duraklayarak) Neden gösteriyorsun.
Divya: (Gülüyor) Sonra göster onları öpüp iyileştirsin.
Nithiya: Ne oldu canım oğlum ısırdı beni.
Athiya: Bir gün içmeye kalkarsan ağlar.

Divya: (Gülüyor) Daha önce yatığı kişiyi öpecek.
Nithiya Sharma giti.
Ben: şimdi uyumaya git.

Artık böyle yaşamaya başladık, yılar geçti, bazen ane baba eve giderken Indore’a gelirdi. Aile üyeleri bana jestlerle Nithiya ile evlenmemi söylerdi. Bir keresinde kayınbiraderi de bizimle kalabileceken neden Nithiya’yı göndermesi gerektiğini söyledi.
Ona üniversitesini şimdi bitirmesini ve sonra düşünmesini söyledim.

Şimdi 2020 geldi, Nithiya’nın koleji biti. Bu yıl Covid virüsünü de beraberinde getirdi, her yerde kaos vardı, eniştemin ofisi kapalıydı, o da bir şekilde eve geldi, hepimiz evde kaldık.

Her şey yolundaydı ama mahalenin atmosferini gören ane ve baba, bakın dünyada neler oluyor, bir an önce Nithiya ile evlenmelisiniz demeye başladılar.
Şimdi Divya ve Athiya da onlardan evlenme teklif etmeye başladı.

Bir gece aynı odada yemek yedik.
Divya, oğlu ve kocasıyla bir yataktaydı ve diğer yatakta üçümüz birlikteydik.
Divya: (kocasına) Nithiya’nın evliliği hakında ne düşünüyorsun.
Kayınbirader: Her şeyi kayınbiradere bıraktım.
Ben: (Gülerek) Kapatma işini bitirirsek bitsin.
Nithiya: (Ablasına sarılır, neredeyse ağlar) Sizi bırakıp hiçbir yere gitmeyeceğim.

Ben: Benimle evlenmek istiyorsan hemen evlenelim.
Elimi beline koydum ve bastırdım.
İçini çekti.

Nithiya: (bana döner) Şaka mı yapıyorsun.
Ben: (gözlerinin içine bakarak) Şaka yapıyor olmalısın.
Gözlerimin içine bakıp dudaklarımı öptü ve utanarak başka bir odaya kaçtı.

Divya: Dudaktan öperek virüsü yaymayın.
Herkes gülmeye başladı.

Divya: Büyük öfke nöbetlerine katıldın.

Herkes konuşmaya başladı. Athiya bana bakarken utangaçtı.

Eve telefon edip herkese çok mutlu olduğumuzu söylüyoruz, tecrit açıldıktan sonra gelip evleneceğinizi söyledim. Aile üyeleri şimdi yap demedi, birkaç gün sonra kabul etim.

Karantina nedeniyle kimse gelemediği için aileye sorduktan sonra 20 gün sonrasını belirledik.
Şimdi akşam oturuyorduk.

Divya: Bugünden itibaren aşağı inmeyeceksin ve Nithiya’yı görmeyeceksin.
Ben: Neden?
Divya: Unutun, görüşmemize de izin vermedin.
Ben: tamam.
Şimdi üst kata kayınbiraderimle yatmaya başladım.

20 gün sonra evde evlendik ve çok eğlendik.
Şimdi balayı gecesi yukarı odaya çıktım.
Divya: Bak, odanı kilitliyken bile dekore etim.

Ben: Sen git, önce gelinimi getir.
Divya: Ah, sabırsızlanıyorsun, sana 20 günden beri Athiya verilmedi mi?
Ben: Evet, redetiniz.

Divya: (güler) Evet, yaptım.
Ben: Kendinle eğleniyorsun. Ve benim tecritim açık. Eskiden kayınbiraderimin geceleri ortadan kaybolduğunu görürdüm.
Divya: (Gülüyor) Evet, karantinada çok eğleniyorum.

Ardından Athiya ve kayınbiraderim Nithiya’yı getirdi.
Divya: Gel görümce, bu gece bütün gece uyanık kal ve düğün sabahı yeni çarşafları neden yıkadıklarını öğren.

Herkes gülmeye başladı ve Nithiya utangaçtı.
Şimdi herkes bir süre oturup konuştu ve Nithiya’yı kutsayıp giti.

Kapıyı kapatım ve yatağa geldim, Nithiya peçeli yatakta oturuyordu.
Başımı kucağına yaslayıp peçesini kaldırdım. Utangaçtı.
Ben: Şimdi utangaçsın ve herkesin önünde açıkça bu evde evlenmek istediğimi söylüyorsun.

Nithiya: (parmağını dudaklarıma koyarak) Abla ve baldız çok konuştuğun konusunda haklı.
Ben; Tamam söyle bana ne zaman benimle evlenmen gerektiğini hisetin?

Nithiya: Ailem öldüğünden beri.
Biraz üzüldü.
elini öptüm

Nithiya: O gitikten sonra bizimle ilgilendin, yoksa kapı kapı dolaşacaktık.
Ben: Saçma sapan konuşma.
Nithiya: Bizimle çok ilgilendin.
Duygulanmaya başladı.
Ben: Tamam, tüm bunları bırak, önce beni öp.

Utanarak yüzümü tutu ve dudaklarımı emeye başladı.
Başım kucağında yatıyordum.

Bir süre dudaklarımı emeye devam eti.
Ben: Ah, çok güzel öpüyorsun.
Şimdi alnımı ve yanağımı öpmeye başladı.

Şimdi onun yanaklarına kalkıyorumBoğaz, kulak ve boyun her tarafını emeye başladı, hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladı.
Şimdi onu bluzunun üstüne yatırdım ve göğüslerini okşamaya ve öpmeye başladım.

Nithiya: Açın.
Ben: Hayır öyle olsun.
Nithiya: Hayır, beni kardeşini sevdiğin gibi sev.
Ben: (yanaklarını ısırır) bizi ne zaman severken gördün.
Nithiya: Az önce gördüm.
Ben: Peki seni nasıl seviyorum?
Nithiya: (kızararak) tüm kıyafetlerle.
Ben: Pekala, tüm kıyafetlerin açıken de sevişmek ister misin?
Nithiya: Evet.
Ben: Tamam o zaman sen aç.
Nithiya: Yazıklar olsun sana.

Onu belinden tutuyorum ve öpüşürken bluzunun fermuarını açıyorum, o benim gömleğimin fermuarını açıyor, ben sutyeninin fermuarını açıyorum, 32’lik göğüslerini emeye başlıyorum, onu okşuyorum, o iç çekiyor. İçini çekmeye başladı ve kulağını boğazını boynunu emeye başladı.

Beyaz yumuşak göğüslerini emerken meme ucunu ısırıyorum.
Şimdi göbeğini emeye başladım, düz karnını ve pürüzsüz belini emerken, ona kemer bile vermediğimi hatırladım, masadan kalkıp kemeri taktım.

Şimdi göbek deliğini emerek eteğini kaldırmaya başladı.
Nithiya: Düz aç.
Lehengasını çıkardım ve pantolonumu yatağın üzerine koydu ve ayaklarını öpmeye başladı, şimdi parmağını emeye başladı ve ayak tabanlarını emeye başladı, hıçkırarak ağlıyordu.
Şimdi ayaklarını öpüyor ve emiyor, yukarı çıkıp uyluğunu emeye başladı, onu ısırmaya başladı, hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladı, şimdi külotunu çıkardı ve yüzünü doğrudan deliğine koydu.
Yüzü çok güzeldi ve ince dudakları vardı. Bor’a dilimi çevirdim, titredi ve iç çekmeye başladı.

Şimdi deliği emeye başladım, dudaklarını emeye başladım, deliklerini suyla doldurmaya başladı.
Şimdi külotumu çıkardım ve sikimi deliğine sürmeye başladım, hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladı.
Şimdi biraz itim ve horozu soktum, çığlık atı, dudaklarını emeye başladım.

Anesi onu emerken okşamaya başladı, normaleşti, sonra hafifçe şok oldu.Aa De aletinin yarısını soktu, gözleri dışarı çıktı, çığlık ağzıma gömüldü.
Şimdi hafifçe sikişmeye başladı, biraz hoşuna giti, sonra yavaş yavaş tüm horozu soktu.
Ağlamaya başladı, gözlerinden yaşlar akmaya başladı, sikime sıcak bir şey çarptı.
Sikim sanki deliğinde öğütülmüş gibi.

Onu susturmak için gözyaşlarını içmeye başladım, bir süre onu emeye ve okşamaya devam etim.
Normaleştiğinde kulaklarını emeye başladı.
Ben: Nasıl hisediyorsun?
Nithiya: Bir sıcak çubuk takılmış gibi görünüyor.
Ben: Çıkarırsam.

Nithiya: (beni öpüyor) Hayır.
Şimdi hafifçe sikişmeye başladım, içini çekiyordu, ateşli göğüsleri sikimi eritiyor.

Memelerini emerken onu sikmeye devam etim, şimdi o da kıçını hafifçe kaldırıyor. Ben onun sıkı sikişmesinden zevk alıyordum ve o iç çekerek beni beceriyordu.

Yaklaşık 20 dakikalık seks sırasında iki kez düştü. Adam ona sert vurdu, iç çektikten sonra tekrar düştü ve bu kez ben de yuvasına düştüm.

Çarşafla onun deliğini ve sikimi temizledim. Çarşafı gördüğümde üzerinde çok kan vardı.

Şimdi ona sarılmaya, okşamaya, öpmeye başladım, 10 dakika kadar sarılarak yatık.

Sonra onu kucağıma aldım ve tuvalete götürmeye başladım, canı acıyordu. Onu kucağıma alıp banyoya götürdüm, hıçkıra hıçkıra ağladı.

Çarşafı çıkarıp bir tane daha serdim, şimdi onun kolarında uyuyakaldım.

Sabah Divya kapıyı çalıyordu, uyandım ve çıplak uyuduğumuzu gördüm, hemen kalkıp giyindik.
Kapıyı açtım.

Ben: Ne oldu, sabah çok erken kalktın.
Divya: (Gülüyor) Neden sat kaçta uyudun?

Ben: Sat üçte uyumuştum, sat 7 bile olmadı, beni uyandırdın.

Divya: Athiya, hadi duş alalım.
Onu kaldırmaya başladığında acı çekiyordu, bu yüzden içini çekti.
Divya: Ne oldu?
Ben: Git sıcak su getir orda ağrıyor ben pişiririm.

Divya: (bana vurarak) Bunu zorla mı yaptın?
Ben: Git su getir.
O giti.

Ben: Daha çok acıyor.
Nithiya: Kolay değil.

Kıyafetlerini çıkarıp sevgilisini öpüyorum, iç çekiyor.

Bir ara Divya su getirir. Athiya da onunla birlikte gelir. Kız kardeşini alnından öper, Nithiya kızarır.

Ben: Git, ben sulama yapayım, yoksa sen yapabilirsin.
Divya: Sen karınsın.

Ben: Gidiyorsan çarşafı al ve yıka.
Divya çarşafı alır.
Divya: Bak ne kadar sert yaptın, Athiya kanıyor.

Nithiya Sharma ayrılıyor.
Ben: (Gülüyor) Ve 20 günlük tecrit uygula!
Athiya: (Gülüyor) Hey, elimdeki tek şey bu.
Hepimiz gülmeye başladık.
İkisi de ayrılır.

Nithiya’nın çapağını pişiriyorum, kendini rahat hisediyor, ona ağrı kesici veriyorum.

Şimdi ikimiz de birlikte banyo yapıyoruz ve üstümüzde aşağı iniyoruz.

Aşağı in, Nithiya herkesten hayır duası alıyor, kardeşi ona sarılıyor.

Artık mutlu bir şekilde yaşamaya başladık. Bazen Nithiya’yı bazen de Athiya’yı çok sikerdim, ikisini bir arada sikmezdim, öte yandan Divya da kocasıyla yatardı, çok eğleniyorduk.

Bir ay sonra bir sabah uyandığımda herkes fısıldıyordu.
Ben: Ne oldu herkes çok gülüyordu ben gelir gelmez sustular.

Divya: (kızararak) Oğlun için bir kız kardeş getiriyorum.

Bunu duydumMutluydum, onu kucağıma alıp öptüm, o da beni kolarının arasına aldı.
Enişteme sarıldım, baba olma sevincinden çekiniyordu.

Athiya, Divya’yı alnından öper.
Herkes kucaklaşıyor, herkes çok mutlu, evi arayıp aneme söylüyorum, o çok mutlu.

Artık hepimiz geceleri parti yapıyoruz ve çok eğleniyoruz.
Athiya’yı geceleri 4 kez sertçe sikiyorum ve kolarımda uyuyakalıyorum.

Birkaç ay geçtikten sonra yılın birkaç ayı evden çalıştım.

Bir sabah uyandım ve Athiya beni öpmeye başladı, ben de onu öpmeye başladım, uzanıyordum, gözyaşları yanaklarıma düştü. Gözlerimi açtığımda gözlerinde yaşlar vardı, neden ağlıyorsun diye sordum.

Hiçbir şey söyleyemedi, sadece bana bir hamilelik testi verdi, gözlerimi ovuşturarak baktım ve pozitif çıktı.

Mutluluğumdan ses çıkaramadım, gözlerimden yaşlar geldi, onu öpmeye başladım, kolarımda öpmeye devam etim.

Bir süre sonra göz göze gelince, birbirimizi görünce utandık ve sarıldık.

Bir süre sonra onu aldım ve dışarı çıktım.

Ben: (Divya’yı öptüm) Ah, gel koltuğa otur, sana bir şey söyleyeceğim.
Herkesi oturtuyorum.
Divya: Ne oldu, neden bu kadar mutluyum.
Ben: Sen benim oğlum için kardeş getir, ben senin oğlun için abla getiririm.

Divya: Ne demek istiyorsun?
Ben: Sen teyze olacaksın, Athiya ane olacak.
Kayınbiraderim bunu duyunca çok mutlu oldu ve kız kardeşi Nithiya’ya da sarıldı.

Herkesin gözleri mutlulukla doldu.
Divya oğlumu kolarına al.
Divya: Ole Mera Babu, kardeşin gelecek.

Divya’nın karnını öpüyorum.

Artık herkes mutlu, eniştem birbirine sarılıyor.Sarılır.

Kayınbirader: Şimdi ikiniz de hiçbir iş yapmayacaksınız, tüm işi biz yapacağız.
Ben: Evet, Nithiya ve ben tüm işi yapacağız.

Divya: (güler) Evet ve yanmış ekmek yedirmek.
yanaklarını ısırırım.
Ben: İyi yemek yapmayı biliyorum.

Şimdi anemi arayıp ona söyleyelim.
Ane önce sevindi sonra 4 yıldır hiçbir şey yapmadığını, şimdi 3 yıl bile geçmediğini söyledi ve gülmeye başladı.
Yenge yarışıyor musun dedi.
Gülmeye başladık.

Nithiya: Herkes hamile kaldı, bir ben kaldım.
Herkes gülmeye başladı.

Artık ikisiyle de çok ilgileniyoruz.
İkisine de çok masaj yapardım ve Nithiya’yı sertçe becerirdim.
Birkaç ay sonra kayınbiraderim giti ve anem geldi.
Oğlum konuşmaya başladığında ona öğretiğimiz gibi Athiya’ya anesi, Divya’ya da anesi derdi.

Birkaç ay sonra Divya’nın yakışıklı bir oğlu oldu. Çok mutluyduk. Divya dedi ki bak ben senin oğluna kardeş getirdim dedin şimdi sen benim oğluma abla getir dedin. ben iyiyim.
Birkaç ay sonra Athiya da güzel bir kıza sahip oldu. Çok sevindik.

Ane de çok mutluydu, herkes mutlu bir şekilde eve giti ve harika bir parti verdi.
Artık tüm çocuklarımız yürümeyi ve koşmayı öğrendi.

Geçen ay Nithiya hamile, onu çok sık becerirdim.
Hepimiz sonsuza kadar mutlu yaşarız.

Hikayenizi Gönderin :

Bu hikayeyi nasıl buldunuz, lütfen görüşlerinizi bize yazın, adresimiz orada. l[email protected] hikayesi Aile Xx Chudai Kahani | Xx Family Kahani Tamamen okuduğunuz için teşekürler.

4.3/5 – (59 oy)

Seks Hikayeleri

Yeni Sex Hikayeleri

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Porn, XXX, Porn Tube & Free Sex Videos bahçeşehir escort

Porno Hikaye

kayın pederaile grup sexENGELLİ ÇOCUĞUN BENİ SİKMESİ 214 yaş kuzenBu kadarını düşünmemiştim70 YAŞINDAkardesimi siktibakireyimkız kızakarım olduKucuk hamzam 2kardeşimin arkadaşıana kıztazeAnnem zarif bir kadındıAnnem zarifAnnemle seks hikayemizyanık kremporno sex gay hikyelerkucuk yasLezbiyen annemTasmaKızım kölemamdan götten sikildimiçimdeki sapıkaile içi gurup sextüm aileAnnem ve babamEşim ve kızım14 Yaşımdadayak5 yaşengelli kadıntek kollu annetürk engelli annenamusnamhayvanlıamcamla seksTeyzemin kölesiilk kez 3ilk kez 2KaynanamınAnnemi siktimEvsahibimevsahibim 1Karım götGİZEMeşimi siktirdimkardeş türbanannanneyasak16 yaş sexParmaklaKüçük KardesimleUzun seks hikayeleri oku12 yaş sescanim annemle 10Zorla siktilerbaba gayYengem Harika Bir KadınKarımla Her TürlüEnsest anne ogulküçük orospuorospuları oldumbeni orospuları yaptılarbakireligimibakireydimbozmustu5. sınıf12 yas sexkopege verdimÇocuk yaştaAnnem ve arkadasim sikişAnnem ve arkadaşım1 yasindayaşı küçükParmaklamaorospu annemköpeğeOLGUN TEYZEKapıcının karısısinemada sekseşim çok erken boşalıyorduescort oldumtürbanlı yengeküçük veletTürbanlı etekkopeğinAnnemi paraAnnemi abiKardeşimi grupbaşörtüKüçük gayAile içi hikayetürbanlı teyzemtürbanlı yengem9. Sınıf7. Sınıf8. Sınıf